Sual: Bir gelinimiz var. Odasına giriyor, kapıyı kilitliyor ve saatlerce çıkmıyor. Biz onun yanlış işler yaptığını düşünüyoruz. Böyle düşünmemiz günah mı? Onun böyle yapması uygun mu? CEVAP: Onun bir gerekçe göstermeden, töhmete sebep olması, doğru olmadığı gibi, sizin de şüphelenmeniz, onu töhmet altında bırakarak suçlamanız suizan olur. Töhmet, işlenildiği sanılan; fakat henüz aydınlanmamış olan suç demektir. Suizan, bir mümini kötü zannetmek, onun günah işlediğine inanmak demektir. Kalbe gelen kötü düşünce, o hâliyle suizan olmaz. Kalbin o tarafa kayması, meyletmesi suizan olur. Mesela gelin odaya girince, (Acaba bu gelin uygun olmayan bir şey mi seyrediyor, karşı cinsle chatleşiyor mu?) diye sadece düşünmek suizan olmaz. Çünkü, insanın elinde olmadan, kalbine böyle bir düşünce gelebilir. Ama (Uygunsuz bir şey seyrediyordur, chatleşiyordur) diye zannetmek suizan olur. Suizannını gerçek gibi başkasına söylemek, yani söz taşımak da, daha kötüdür. Zan ile, başkasının kötü olduğunu kabul eden, onu gıybet eder, ona dil uzatır. Onu kötü, kendini iyi bilir. Bu da, helâkine sebep olur. Suizan kötüdür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Suizan etmeyin. Suizan, yanlış karar vermeye sebep olur. İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, münakaşa, haset ve düşmanlık etmeyin, birbirinizi kardeş gibi sevin, çekiştirmeyin. Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, yardım eder. Onu, kendinden aşağı görmez.) [Buhari, Müslim] (Emir [âmir], mahiyetini töhmet altında bırakırsa, onları bozmuş olur.) [Taberani] (Suizan ettiğiniz zaman, gerçekten öyle mi diye araştırmayın.) [İbni Adiy] (Töhmete sebep olacak yerlerden kaçının!) [İ.Gazali] Müslümana suizan edilmez. Gayrimüslim zaten dinimizin emir ve yasaklarına muhatap değildir. Bu kâfir, galiba içki içiyor diye düşünmek, suizan olmaz. Dini bozanlara, bid'at ehline de, böyle hüsnü zan edilmez. Bunların yanlışlarını açıklamak da, gıybet olmaz, dinin emrini yerine getirmek olur. Müslümana suizan etmemek gerektiği gibi, başka Müslümanların da, bizim hakkımızda suizan etmelerine sebep olabilecek durumlardan sakınmak gerekir. İnsanları suizandan kurtarmak için, töhmete sebep olabilecek yerlerden uzak durmalıdır. Mesela, salih bir kimse, şişe ile evine bir şey getirirken şişeyi kapalı bir torba içine koymalıdır. Böyle yapmayıp da, bir gazete kağıdına sararak açıktan getirirse, suizanna sebep olabilir. "Acaba içki mi?" diyenler çıkabilir. Böyle, şüphe uyandıracak hareketlerden uzak durmalı, başkalarının kendi hakkında kötü düşünmelerine sebep olmamalı. Aksi takdirde, onların bu hareketlerine kendisi sebep olduğu için, işleyecekleri günaha ortak olur. Peygamber efendimiz, hanımı ile konuşurken, oradan geçenlere (Bu benim zevcemdir) buyurdu. Ya Resulallah, sizden de mi, şüphe edilir dediler. Buyurdu ki: (Kanın damarlarda dolaştığı gibi, şeytan da, insanın kalbine şüphe sokar.) [Buhari] Bir kişi, bir kadınla şüphe uyandıracak şekilde konuşuyordu. Hazret-i Ömer, onun yanına varıp, öfkeli şekilde bakınca o kişi, (Bu benim hanımım) dedi. Hazret-i Ömer o zaman buyurdu ki: (Peki hanımın ise, ne diye üzerinize şüphe çekecek şekilde konuşuyorsunuz?) Bunlar da, Müslümanın, suizanna sebep olacak, töhmet altında bıraktıracak söz ve işlerden kaçması gerektiğini göstermektedir.