Sual: Cemaate yetişebilmek için, bazen ikindinin sünneti iki rekat olarak kılınabiliyor. Bir de akşamın sünneti iki iken üç rekat kaza kılmak, yine yatsının son sünneti yerine üç rekat vitir kılmak caiz mi? Üç rekatlık nafile namaz olmayacağı için, sünneti terk etmiş olmuyor muyuz? CEVAP: Farzın yanında, bir namaz kılmakla sünnet de kılınmış oluyor, burada rekat sayısı önemli değildir. Yani ikindinin ilk dört rekat sünneti yerine, akşamın üç rekatlık kazası veya sabah namazının iki rekatlık kazası da kılınabilir. Kazası olmayan insan da, böyle yapmakla sünneti terk etmiş olmaz. Bu konunun S. Ebediyye'de kaza namazı bahsinde geçen kısımlarından bazıları şöyledir: Büyük âlim İbni Nüceym'e soruldu ki, bir kimsenin kazaya kalmış namazları olsa, sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsının sünnetlerini, bu namazların kazalarına niyet ederek kılsa, bu kimse sünnetleri terk etmiş olur mu?) Cevabında, (Sünnetleri terk etmiş olmaz. Çünkü, beş vakit namazın sünnetlerini kılmaktan maksat, o vakit içinde, farzdan başka bir namaz daha kılmaktır. Nevadir'de diyor ki, sünnet yerine kaza kılmakla, sünnet de yerine getirilmiş olur. Kaza borcu olan, her namaz vakti, o vaktin farzından başka namaz kılarsa, sünneti de yerine getirmiş olur. Beş vakit namazın ilk ve son sünnetlerini kılarken, sünnet olduğuna niyet etmek lazım değildir. Yalnız namaza niyet etmek de sahih olur. Yani o vaktin sünneti olur. Ayrıca sünnet demek gerekmez. [Niyet edilirse, ayrıca bu niyetin de sevabına kavuşulmuş olur.] Namaz vakti içinde, o vaktin farzından başka kılınan her namaz [mesela kaza namazı], o vaktin sünneti de olur. Yalnız namaza niyet edilerek kılınan sünnet sahih olur. Çünkü, beş vakit namazın sünneti demek, Peygamber efendimizin kıldığı namaz demektir. Bu namazlara sünnet ismi sonradan verildi. Resulullah, beş vakit namazın sünnetlerini kılarken, yalnız (Allah rızası için namaz kılmaya) derdi. Sünnet demezdi. Her vakit içinde böyle kılınan her namaz, sünnet ismi verilen namaz olur.) Camiye girince iki rekat namaz kılmak sünnettir. Buna tehıyyet-ül-mescid namazı denir. Camiye girince, farz, sünnet ve herhangi bir namaz kılınırsa, tehıyyet-ül-mescid de kılınmış olur. Kılınan namazlara, tehıyyet-ül-mescid diye de ayrıca niyet etmeye lüzum yoktur. Sünnet namaz demek, farzdan başka kılınan namaz demektir. Farzdan önce veya sonra olan sünnet yerine kaza kılan, bu kaza namazı ile sünneti de kılmış olur. Öğlenin ilk sünneti yerine, ikindi, akşam, yatsı veya sabah namazının kazası kılınsa, sünnet de kılınmış olur. Niye öğle namazının ilk dört rekat sünneti yerine, yine öğlenin kazaya kalan farzına niyet ediyoruz diye soruluyor. Böyle kılınınca hesabı kolay olur. Bir kimse böyle bir sene namaz kılsa, bir senelik kaza kılmış oluyor. Karışık kılarsa, yani öğlenin sünneti yerine akşamın kazasını kılsa, ikindinin sünneti yerine sabahın kazasını kılsa yine caiz olur ama, hesabı zor olur. İkamet okunurken, yahut imam namaza başlamışken, hiçbir sünnet kılınmaz. Cemaate yetişme imkanı varsa sabahın sünneti ayrı bir yerde kılınır. Ayrı yer yoksa o da kılınmaz. Çünkü cemaat ile kılınırken, nafile namaza, sünnete başlamak mekruhtur. Farza başlanacağı sırada cemaat arasında, ikindinin sünnetini kılmak mekruh olur. Eğer iki rekat kılınca yetişme imkanı varsa, iki rekat sabah namazının kazası kılınabilir. > Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29 www.dinimizislam.com