Tefviz, her şeyin Allahın takdiri ile olduğuna inanmak, işlerini Ona havale etmek, Onu kendine vekil edip, Ona güvenmek, Ondan gelene güzelce sabretmek demektir. Erzurumlu İbrahim Hakkı hazretlerinin tefviz şiiri şöyle başlıyor: Hak şerleri hayreyler / Zannetme ki gayreyler. Şiirin açıklaması şöyledir: 1- Allahü teâlânın; kötü işin neticesini hayra çevirdiği çok görülmüştür. Arif olan bunu kolayca anlar. Kur'an-ı kerimde (Hoşlanmadığınız bir şey, belki de sizin için hayırlıdır.) buyuruluyor. Bir örnek: Hudeybiye anlaşmasına göre, bir kâfir Müslüman olursa, Müslümanlar bunu aralarına alamayacaklar, fakat Müslüman olduktan sonra tekrar kâfir [mürted] olanı ise, müşrikler tekrar saflarına alacaktı. Görünüşte bu anlaşma Müslümanların aleyhine idi. Peygamber efendimiz, neticeyi peygamberlik nûru ile görüp imzaladı. Anlaşma Müslümanların lehine neticelendi, müşrikler, anlaşmayı bozmak zorunda kaldılar. İnsan, bir işin sonucunun iyi mi, kötü mü olacağını bilemez. Hayır sanılan çok şey, şerle; şer sanılanı çok şey de, hayırla neticelenebilir. 2- Tevekkül edip, işlerini Allaha havale eden ve sonucu sabırla bekleyen, rahat eder. Tevekkül; değiştirilmesi insan gücünün dışında olan acı olayların, ezelde takdir edildiğini bilip, üzülmemek. Tevekkül, dinimizin bildirdiği sebeplere yapıştıktan sonra neticeyi sebeplerden değil, sebepleri yaratandan beklemektir. 3- Her şey takdirledir. Tedbir takdiri bozamaz. Tedbirli ol, fakat tedbirine güvenme! 4- Merhametle yaratan, bol rızk veren Hak teâlâ, tevekkül edenin her işini en iyi şekilde yapar. 5- Hacetleri bitiren Allaha yalvar, Ondan kaçma! Nefsine uyup başkasına el açma! 6- İlle de şu iş şöyle olsun deme! Eğer o iş, istemediğin şekilde olmuşsa, hiç üzülme, takdire razı ol! 7- Boş yere üzülme, her iş Hak'tandır. 8- Allahü teâlânın her işi düzgündür, aklımız almasa da hepsi uygundur. 9- İşini Hakka bırak, uzağı yakın, yakını eder ırak, 10- Onun işinde hata olmaz. Onun emrine uymayan yanar. 11- Bu işler niye böyle deme. Bunlar her zaman böyle. Mühim olan işin sonudur. 12- Nefsine uyup da, hiç kimseyi hor görme, kalbini kırma! 13- Müminde hile olmaz, fitne çıkarmaz. Ondan zarar gelmez. 14- Onu vekil edip kadere razı olarak güzel sabretmek hoş, bundan gayrisi boş. 15- Allahü teâlâ, kendisini anana, imdat diyene yardım eder. 16- Çaresize yazdırır ferman, bulunur derde derman, köle iken olur sultan. 17- Kah ağlatır, kah güldürür. Yaşatır veya öldürür. Yaratmakla yorulmaz, hikmetinden sorulmaz. 18- Nimet verir ve alır, zarar ve fayda verir. 19- Kalbleri değiştirir, kimini susuz bırakır, kimine kevser içirir, herkesi değişik bir imtihandan geçirir. 20- Kimini sevip sevdirir. 21- Kimini renkli, kimini renksiz, kimini gamlı, kimini gamsız yapar. 22- Az yiyip içen az uyur, hantallıktan kurtulur, zihni açılır, rahmet saçılır. 23- Herkesle gezme, dostunu üzme. 24- Maziyi bırak, istikbale de dalma, hep bugünü de düşünme! 25- Tembelliği söküp at, Allahı eyle hep yad, rıza-i Haktır maksat. 26- Kötüdür gaflet, agâh ol gayet, arayan bulur Mevlâyı elbet. 27- Her sözden öğüt al, her şeydeki güzelliği gör. 28- Allahın ihsanı olarak sonsuz kurtuluşu müjdeleyen işaret çoktur. 29- Söyleyene değil, söyletene bak, ibret al, olma ahmak. 30- Hakkın rızasına kavuşmalı, edep ve güzel ahlâklı olmalı.