Uydum kalabalığa demek

A -
A +

Misyonerler diyor ki: (Avrupa'nın kalkınması Hıristiyan olduğu içindir. Hıristiyanlık hak din olduğu için, daha çok rağbet görüyor ve dünyada Yahudilerden ve Müslümanlardan daha çok Hıristiyan vardır. İnsanların çoğu neye rağbet ediyorsa, o en doğrusudur.) Bu iki iddia da demagojiden ileriye gidemez. Çünkü Hıristiyanlığın hüküm sürdüğü Ortaçağda, Avrupa geri idi. Hıristiyanların fende ilerlemesine, dört incil değil, inanmadıkları Kur'an-ı kerimin gösterdiği yola uygun çalışmaları sebep olmuştur. Müslümanların geri kalmalarının sebebi de, Hıristiyan olmadıklarından değil, Müslümanlığın emri olan çalışmaya, doğruluğa önem vermedikleri içindir. Japonlar Hıristiyan olmadıkları hâlde, Kur'an-ı kerimin emrettiği gayret ve dürüstlükle çalıştılar, optikte Almanları; otomobil sanayiinde Amerikalıları geçtiler. 1985'te, Japonya'da 5.5 milyon otomobil yapıldı ve bütün dünya buna hayret etti. Japon halkı, refah içindedir. Elektronik sanayiinde de dünyayı geçmiştir. Japon hesap makineleri, Japon bilgisayarları, mikroskopları, teleskopları ve fotoğraf makineleri dünyayı kaplamıştır. "Hıristiyanlar biz nüfusça daha çoğuz, çoğunluğun olduğu taraf doğrudur" sözü de yanlıştır. Çünkü Çin'in, Japonya'nın nüfusu Hıristiyanlardan daha çoktur. Dinleri Budizm'dir. O halde, bu söze göre insanların çoğu Budisttir. Budizm hak din, Hıristiyanlık batıl dindir. Kimisi, "Çok kimse, bir dine inanmadığı için, ben de inanmıyorum." diyor. Kimisi de, (Çok kimse namaz kılmadığı için ben de kılmıyorum; hemen herkes açık gezdiği için ben de açık geziyorum.) diyor. Genel olarak çoğunluk örnek gösteriliyor. (Herkes böyle yapıyor, ben de yapsam ne çıkar?) deniyor. Babam öyle diyo misali, "Herkes öyle diyor" demek, çoğunluğa gözü kapalı uymak çok yanlıştır. Bunun bir istisnası vardır. Tirmizi'nin bildirdiği bir hadis-i şerifte, bu ümmetin 73 fırkaya bölüneceği, ancak bunlardan birisinin kurtulacağı, o fırkanın da, Ehl-i sünnet vel-cemaat fırkası olduğu, Ehl-i sünnet âlimlerinin sözbirliği ile bildirilmiştir. İslâm âlimlerinin ittifak ettiği bu yola sivad-i a'zam denir. Sivad-i a'zam, cumhuru ulema, âlimlerin çoğunluğu demektir. [İbni Mace'nin bildirdiği, (Ümmetim [âlimler] dalalet üzerinde ittifak etmez. İhtilaf olunca sivad-i a'zam tarafını tutun!) hadis-i şerifi ise, insanların değil, âlimlerin çoğunluğuna uyanın kurtulacağını bildirmektedir. İnsanların çoğuna uyan sapıtır. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki: (İnsanların çoğuna uyarsan, seni Allah yolundan saptırırlar.) [Enam 116] Ekseriya kıymetli şey az olur. Kur'an-ı kerimde (Doğruyu bilenler azdır), (Salihler azdır) gibi ifadeler vardır. Genel olarak kıymetli olan şeyler azdır. Meselâ şükretmek çok faziletlidir; Kur'an-ı kerimde, (Şükreden azdır.) buyuruluyor. Buyuruldu ki: 1- Halk çok amelle uğraşırken, sen az da olsa iyi, güzel amelle meşgul ol! 2- Halk nafile ibâdetlerle vakit geçirirken sen farzları tam yapmaya çalış! 3- Herkes görünüşünü, dışını süslerken sen, içini süslemeye çalış! 4- Herkes onun bunun ayıbını araştırırken, sen kendi ayıplarınla meşgul ol! 5- Herkes dünyadaki faydasız şeyleri imar ederken, sen ahireti imar ile meşgul ol! 6- Herkes ona buna yaranırken, sen Allahın rızasını kazanmaya çalış!

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.