Uydurma hadis meselesi -2-

A -
A +

Muhaddislerin, müfessirlerin ve diğer İslam âlimlerinin, Şevkani, Kardavi, Elbani ve benzerleri kadar Allah korkuları yok muydu? Cahil, gafil veya hain mi idiler? İslam âlimi cahil olursa, kim âlim olur ki? Gafillik de öyledir. Onlar gafil ise biz nasıl müteyakkız [uyanık] oluruz? Bu büyük zatlar, nasıl töhmet altında bulundurulabilir? Sıradan bir Müslüman bile, Allah'tan korkar, uydurma bir söze hadis diyemez. Peki Resulullahın vekilleri olan, (Ümmetimin âlimleri, benî İsrail peygamberleri gibidir) diye övülen kimseler, nasıl olur da, böyle bir cinayet işleyebilirler? Nasıl olur da, böyle âlimler için, Allahü teâlâ, (Bilmiyorsanız âlimlere sorun) buyurur? Âlim, sadece mezhepsiz Şevkani, Kardavi ve Elbani gibi kimseler midir? Kütüb-i sitte sahipleri, âlim değil midir? Diğer muhaddisler, müfessirler ve fukaha âlim değil midir? Onlara bu büyük suç, nasıl isnat edilebilir? Hadis kitaplarında uydurma hadis olmadığı gibi, İslam âlimlerinin tefsir, fıkıh ve tasavvuf kitaplarında da uydurma hadis yoktur. Müfessir, fakih, mutasavvıf demek, hâşâ hadis ilminde cahil demek değildir! Sadece aralarında iş bölümü yapmışlardır. Mezhepsizler, mevdu hadisleri tanımak için bazı yollar belirlemişler, kendi akıllarına uymayan ve o kriterlere uyduramadıkları hadis-i şeriflere uydurma diyorlar. Bunlara verdikleri örnekler de, bid'at ehlinin uydurduğu, Ehl-i sünnet kaynaklarında bulunmayan, hadis âlimlerinin kitaplarına almadıkları sözler veya manasını anlayamadıkları sahih hadis-i şeriflerdir. Şimdi biri çıkıyor, (Bu hadisin ravilerinden biri fasık veya yalancıdır, onun için hadis uydurmadır) diyor. İslam âlimleri, bunu bilmiyorlar mıydı? O ravinin fâsık olduğunu bilmiyorlar denirse, onların bilmediğini, kendileri nereden öğrenmişler? Kendilerinden birkaç asır önce yaşamış bu âlimler, ravileri tanımıyorsa, ondan sonra gelenler, o ravileri nasıl tanıyor? Hadisler yeni mi çıktı? Raviler yeni mi çıktı? Naklettiği hadislerin ravileri arasında fâsıklar ve yalancılar olduğunu bilemiyordu diyerek cahillikle suçluyorlar. Hadis-i şerifte, mucize olarak bildirildiği gibi, sonra gelenler yani kendisini âlim zanneden cahiller, önceki âlimleri suçluyorlar. Biz, İmam-ı Gazali hazretlerinin kitabından bir hadis-i şerif alıyoruz. Mezhepsizler, (Bunun Kur'ana uygun olup olmadığına bak) diyorlar. İmam-ı Gazali hazretleri, bir hadisin Kur'an-ı kerime aykırı olduğunu bilemiyorsa, hâşâ o kadar cahil ise, biz nasıl bilelim? Yahut O, (Bu hadis Kur'an-ı kerime uygundur) diyorsa, biz nasıl o hadisin zıt olabileceğini düşünelim? Bir kimse, bir söz uydurup hadis dese veya sonradan uydurduğunu itiraf etse, yani bu söz hadis olma şartlarını taşımıyorsa, İslam âlimleri, zaten bunu kitaplarına almazlar. (Devamı var) Tel: 0 212 - 454 38 20 Faks: 0 212 - 454 38 29 www.dinimizislam.com - www.mehmetalidemirbas.com

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.