Zengin olmak ve iflas etmek

A -
A +

> Sual: Bir öğretmenin, bir avukatın, bir doktorun beş on yıl kadar bir zamanda holding sahibi olacak kadar zenginleşmeleri, daha sonra borsada bile işlem gören bu şirketlerin zarar edip iflas etmesi nasıl mümkün olur? Demek istediğim şu: Hırsızlık yapmadan zengin olunmaz ve zengin bir şirket de, bir dalavere olmadan batmaz. Bu görüşlerim gerçek değil midir? * CEVAP: Zengin olmak için illa diploma veya herhangi bir meslek sahibi olma şartı yoktur. Yani zengin olmak için illa ilkokul mezunu olmak veya üniversite mezunu olmak diye bir şart yoktur. Meslek olarak da öyle. Keresteci olan muhakkak zengin olur da, mermerci olan zengin olamaz diye bir kural yoktur. Türkiye'nin iki büyük zengini Koç ve Sabancılara bakın. Ne tahsil yönünden, ne de meslek yönünden, emsali olup da zengin olmayanlardan farkı yoktur. Zengin olan herkesin gayri meşru yoldan zengin olduğunu söylemek çok yanlıştır. Adam hisse senetleri ile zengin olur, işleri rast gider zengin olur. Zengin olmanın yolları çoktur. Miras kalır zengin olur, piyango çıkar zengin olur, define bulur zengin olur. Bir buluş yapar zengin olur. Olur da olur... Microsoft ve Google sahiplerinin kısa zamanda dünya çapındaki zenginliği ise herkesin malumudur. Zengin olmanın dinle de alakası yoktur. Kazanmasını ve harcamasını yani hesabını kitabını bilerek çalışan herkes zengin olabilir de, olmayabilir de. Çalmakla insan muhakkak zengin olmaz. Piyasada hırsız dolu, hemen hepsi de fakirdir. Zengin olmayı hırsızlığa bağlamak servet düşmanlığı veya başka bir art niyetin ürünüdür. Bir de, her şirket her zaman kâr edecek diye de bir kaide yoktur. Kâr ettiği zaman da olur, zarar ettiği zaman da. Osmanlı devleti bile dünyaya hakim iken yıkıldı. Kemal de zeval de insanlar içindir. Her şirketin iyi kötü durumları olabilir. Kâr etmesini veya zarar etmesini gayri meşruluk ile suçlamak normal bir durum değildir. Herhangi bir holding ve buna bağlı şirketler borsada işlem görürse, bu şu demektir: (Bu şirketlerin A'dan Z'ye kadar her şeyleri devletin bilgisi ve kontrolü dahilindedir. Gelirleri, giderleri bellidir, yani her şeyi belgelerle sabittir. Haksız kazanç sağlayan hemen belli olur, devlet ensesine yapışır.) Bunların istisnaları olmaz mı? Elbette olur. Ama istisna kaideyi bozmaz. ------- > Abdestsiz namaz kıldırmak Sual: Birkaç arkadaşla cemaatle namaz kıldırıyordum. Bir müddet sonra abdestimin olmadığını hatırladım. Hemen namazı bozup yerime birisini vekil edip gittim. Niye gittiğimi sordular, ben de abdestimin olmadığını söyledim. Onların namazı sahih oldu mu? * CEVAP: Onların namazı sahih olmadı. Çünkü sizinle kıldıkları sahih değildi. S. Ebediyye'de şöyle bildiriliyor: İmamda namazı bozan bir şey bulunduğunu anlayan kimse, bu namazı tekrar kılar. Bunu imam namazda hatırlarsa, hemen cemaate bildirir. Namazdan sonra anlarsa, o cemaatten olduklarını hatırladığına, söyleyerek, haber göndererek, yazarak bildirir. Haber alan, iâde eder. Alamayan affolur. Bir kavilde ise imamın cemaate haber vermesi lazım değildir. Şafii mezhebinde haber vermesi gerekmez. *** > Sual: Ben imam oldum, birkaç arkadaşla evde cemaatle namaz kılarken, öbür odada hasta yatan annem çağırdı. Namazı bozdum. Giderken birini yerime vekil ettim. Bu namaz sahih oldu mu? * CEVAP: Evet, sahih oldu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.