Demokrasi ve ekonomi

Demokrasi ve ekonomi arasında derin ilişkiler vardır. Sabah kalkıp darbe beklenen bir ülkede ne yabancı ne de yerli sermaye yatırım yapmaz. Başbakanın hedefi cumhuriyetin 100. yılında (2023) dünyanın en büyük 10 ekonomik gücü içine girmektir. Uluslararası ekonomi kuruluşları ve IMF verilerine göre Türkiye 2026 yılında İtalya, İspanya ve Kanada'yı sollayarak dünyanın 13. ekonomik gücü olacaktır. Ama bu hedeflere şu andaki vesayet rejimi anayasası ile asla ulaşılamaz! 1982 yılında yani darbe rejimi anayasasının kabul edildiği yılda ihracatımız sadece 5.7 milyar dolardı. Turgut Özal'ın dışa açılımı ile ihracat ivme kazandı. AK Parti iktidarı ile ihracat çığ gibi arttı. 2009 yılındaki ihracatımız 102 milyar dolara ulaştı. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi'ye göre 2023 yılında yeni modern anayasa ile ihracatımız 500 milyar dolara ulaşabilir. Geçen yıl (2009) ilk çeyrek sürede yüzde 14.5 küçülen ekonomi 2010'un ilk çeyreğinde yüzde 6 büyümüştür. Cebrik toplam 20.5'tir. 2010 Mart ayındaki ihracat artışı geçen yıla göre yüzde 34.4 artmıştır. Mart 2010 ihracatı 9.6 milyar dolardır. 336 yabancı şirket yatırım için müracaat etmiştir. İngiliz Guardian'a göre: "Türkiye yabancı yatırımcılar için büyük fırsat sunuyor." Demokrasi gelince ve bürokrasi bitince yatırım hızlanacak. Türkiye yüzde 55.1'e ulaşan imalat endeksindeki artışla en fazla yükselen 3. ülke oldu. Türkiye'nin 2009'da yüzde 6 daralması beklenirken bu değer 4.7'de kaldı. Orta Doğu'ya ihracat arttı. İş adamlarımızın 69 ülkede 1115 mağazası var. Hedef 50 milyar dolardır. Projelerine yabancı ilgisinin arttığı TOKİ 4 milyon kişinin de ekmek kapısı oldu. Afrika ile 15 milyar dolarlık ihracat 30 milyar dolara çıkması hedeflendi. Türkiye'yi savunmada zirveye taşıyacak proje "Tekno-Park" protokolü imzalandı. Burada savunma, havacılık, uzay ve denizcilik ön sıradadır. Yurt dışı Türkler Başkanlığı kuruluyor. Türkiye cazibe merkezi oluyor. Yurt dışındaki bilim adamları (beyinler) dönmeye başladı. IMF'nin raporuna göre: "Türkiye Avrupa ile arasındaki farkı hızla kapattı ve AB'nin birinci liginde 7. sıraya oturdu." Türkiye'de 4 bin çeşit bitki meyve ve sebze yetişiyor. Avrupa'nın "meyve sepeti" olabiliriz. Dünyanın gıda üssü olmaya namzetiz. Türkiye 237 ülke arasında 17. sıradadır. AB'de 2 yıllık kriz 20 yıllık birikimi yok etti. Ancak Türkiye ne zaman ekonomik tünelden düzlüğe çıksa gizli güçler ülkeyi karıştırıyorlar.