Her yıl olduğu gibi bu 24 Nisan'da da emperyalist güçler yalana dayalı Ermeni soykırımı ile dünya kamuoyunun beynini yıkamaya devam edecektir. Oysa gerçekleri görmek için başta Osmanlı Arşivleri olmak üzere, dünyanın bütün arşivleri açıktır. Ve bu arşivlerde Osmanlının Ermenilere soykırım yaptığına dair tek bir belge yoktur. Belge olarak getirilenler ise sahte ve düzmecedir. Fransa'nın başı çektiği bazı ülkeler Ermenilere soykırım yapıldığını meclislerinde kabul etmiştir. Parlamentolar tarihî hadiseler hakkında karar alacak yer değildir. Zaman zaman ABD'nin Senato ve Temsilciler Meclisine bu konu ile ilgili tasarılar gelmektedir. Şimdiye kadar Pentagon ve Beyaz Sarayın baskısıyla bu tasarılar reddedildi; yeni bir tasarı yine gündemdedir. Ermeni soykırımı ile ilgili tasarılar her dönem Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya ve bazı tavizler koparmaya matuf olup, bir tehdit ve şantaj vasıtası olmuştur. Türkiye'nin mazisi temizdir. Olmayan bir şeye asla oldu diyemez, tazminat ve toprak talebine temel teşkil edecek bir yalanı kabul edemez. ABD Kongresinde ne olabilir? Bundan önce olduğu gibi red edilmesi muhtemeldir. Varsayalım böyle bir karar ABD Kongresinde alınırsa, sözde stratejik ortak olan iki ülke arasında siyasi, askeri ve ekonomik ilişkiler tamiri mümkün olmayacak çapta darbeler alır. Temenni ederiz ki, Kongre ABD'nin stratejik menfaatlerini, Ermeni oylarının üstünde görmek basiretini gösterir. Bugüne kadar çok geç kalındı ama konu ile ilgili belgeleri ihtiva eden kitapçıklar, Senato ve Temsilciler Meclisindeki üyelere yollanmalıydı. Gerçi bu konuda ciltler dolusu eserler yazılmıştır. Hatta bu eserlerin İngilizcesi de vardır. Ancak kongre üyelerinin zamanları bunları okuyacak kadar yoktur! Ayrıca çok azı hariç büyük çoğunluğunun akademik kariyeri de yoktur. Bazısı Türkiye'nin harita üzerindeki yerini gösterecek bilgiden yoksundur. Meseleye Hıristiyan taassubu zihniyeti ile yaklaşmaktadır. Kimin doğru söylediği onları ilgilendirmemektedir. Büyük Ermenistan hayali (Sözde) Ermeni soykırımının bir yalan üzerine inşa edildiğini gerek Batılı ülkeler gerekse Türk'e düşman olanlar gayet iyi bilmektedir. Ama bu yalan işlerine gelmektedir. Emperyalist güçler Osmanlıyı yıkmak için geçmişte bu sanal (yapay) meseleyi kullandıkları gibi; bugün de Türk Devletini yıkmak, Türk milletini bölmek ve milletlerarası siyasi platformda suçlu duruma düşürmek ve bazı tavizler koparmak için aynı senaryoyu sahnelemektedirler. Ayrıca bu iddia ile son derece maddi sıkıntı içinde kıvranan Ermenistan halkının sosyal patlamasını (ayaklanmasını) önlemek, Ermenistan'dan dış ülkelere göçü durdurmak için Büyük Ermenistan hayali ile oyalamaktadırlar. Ayrıca Ermenistan dışındaki Ermeniler diğer kültürler içinde eriyerek Ermeni kimliğini kaybetmek üzeredir. Bunların Ermeni kimliğini korumak için bir düşmana kin ve nefrete ihtiyaç vardır. Sözde Ermeni soykırımı ve Türklere düşmanlık ile Ermeniler arasında birlik sağlanmaktadır. Selçuklu ve Osmanlı devrinde 800 yıllık Millet-i Sadıka ve önemli kısmı Hıristiyanlaşmış Türk olan Ermeniler Berlin Kongresinden bu yana emperyalist güçlerin oyuncağı oldular.