ABD çökecektir!

Bazan şer gibi görünen felaketlerin altında nice hayırlar ve hikmetler filizlenir. ABD'nin Irak'ı işgal etmesi ancak ve ancak Ortadoğu bataklığında boğulacağı günleri getirir. Ortadoğu'ya giren ABD askerlerinin ancak cesetleri anavatanlarına dönecektir. Mühim olan sondur. Onun için bir işin sonuna bakmak gerekir. ABD'nin Ortadoğu'da sonu "hüsran"la neticelenecektir. Hatta Ortadoğu'daki hezimeti Vietnam yenilgisinin çok üstünde olacaktır. Geçmişte niceleri güçlerine güvendiler. Peki sonları "hüsran"dan başka ne oldu? Zulüm payidar olmaz. Bütün dünya kamuoyunu (kendi ülkesi halkı dahil) karşısına alan Bush, ABD'yi çökerterek tarihteki yerini alacaktır. Diplomasinin bittiği yerde savaş başlar. Ama "Harp tarihi"ne göre savaş açmanın da en az 5 şartı vardır: 1-Net (kesin) hedef 2-Bu hedefi gerçekleştirecek irade ve askeri, mali ve çeşitli imkanlar. 3-Savaşa girmeyi savunabilir, milli ve uluslararası hukuk temeli 4-Yurtiçi ve yurt dışında bu savaşı meşru kılacak ve ahlaken savunabilecek dayanaklar 5-Ve ihtilafın halli için barış yollarının tükenmesidir. Bush'un saldırgan hareketini meşru kılacak hiçbir haklı sebebi yoktur. ABD'nin Irak saldırısı haksızdır Her türlü hukuktan mahrumdur. Kaldı ki Bush'un asıl hedefi Irak petrolünü işgal, ABD'nin dünya hakimiyeti, Büyük İsrail'in gerçekleşmesi olduğu halde kitlesel silah ve Irak'ı tehdit göstermesine kendisi hariç, geri zekalılar bile inanmıyor. İngilizlerin ünlü casus romanları yazarı John le Carre'nin Ocak 2003'te Time gazetesindeki yazdığı makalesinde: "ABD yeni bir çılgınlık dönemine girdi. Üstelik bu, öncekilerden: Mc Carthycilik'ten daha kötü. Domuzlar Körfezinden daha kötü. Vietnam Savaşı'ndan da daha kötü... Söz konusu olan şer ekseni değil; petrol, para ve bazılarının lüks hayatı. Saddam'ın talihsizliği, dünyanın ikinci en büyük petrol rezervinin üstünde oturuyor olması... Bush ona göz dikmiş. Saddam'ın petrolü olmasaydı, o da örneğin S. Arabistan, Pakistan, Suriye, Mısır, Kuveyt ve daha niceleri gibi yurttaşlarına işkence edecekti. Bağdat, bugün gerçek ve yakın tehlike değildir. ABD İngiltere için hiç değildir. Her an çıkması beklenen savaş, Bin Ladin'in saldırıya geçmesinden yıllar önce planlanmıştı. Ama bunu mümkün kılmak için 11 Eylül saldırısı tertip edildi. Ve Üsame bin Ladin'in üzerine atıldı... Bush, medyayla hareket ediyor Bush ve cuntasının Amerikan halkının nefret duygularını Bin Ladin'den Saddam'a çevirebilmesi için, tarihteki en büyük halkla ilişkiler oyunu oynandı. Amerikan kamuoyu güçlü bir ikna kampanyasına hedef oluyor. Bush cuntasının emrindeki medya ve medya patronu Murdock, ABD ve Avrupa'daki 175 gazete ve 100 televizyonu ile Bush'u desteklemektedir. Bush cuntası emrindeki medya, ABD halkını cehalet ve korku içinde tutuyor. Saddam'ın kitlesel silahları varsa, bunlar ABD ve İsrail'in 5 dakika içinde fırlatabilecekleri silahlar yanında bir hiç sayılır. Tehlike meydana getiren nokta terör saldırısı değildir. Irak ABD için tehdit değildir. Bush cuntasının asıl hedefi: Amerika'nın askeri gücünün Avrupa'ya, Rusya'ya, Çin'e, Kuzey Kore'ye ve Ortadoğu'ya gösterme gereği duymasıdır..." Ne diyeyim. Şu güne kadar çok yazdım, çok söyledim; ABD Başkanı Bush, bu tutumuyla aslında kendi ülkesine ihanet ediyor. Çünkü bu davranışı sadece ve sadece Amerika'nın yıkılışını hızlandıracaktır.