ABD, Irak'ta zor durumda

A -
A +

ABD şahinler grubunun perde arkası lideri olan, Savunma Bakanlığı Yardımcılığı'na bakmayın. Aslında Rumsfeld'in önünde olan Paul Wolfwitz (Yahudi asıllı): "Savaş sonrası için hazırlıksızdık. Irak'ta baskı ve zulümle de olsa hukuk ve düzeni sağlayan milli kuruluşlar, savaş bitince hızla çöktü. Devlet ve otorite kalmadı. Bunu beklemiyorduk. Ön hazırlığımız ve planımız ise yoktu." itirafında bulunmuştur. Bu görüş doğrudur. Çünkü Saddam'ın zulüm rejimi Tikriti Aşîreti ile Baas Partisi'ne dayanıyordu. Halk ve ordu Saddam'ın zulmünden kurtulmak için ülkelerini savunmadılar. Irak'ın üst düzey idarecileri ise halkın intikamından korkarak ortada görünmediler. Halka dayanmayan ve Hakk'a saygılı olmayan rejimler, iktidar ve herşey içi kof dışı gösterişli ağaçlar gibidir. En ufak sarsıntıda yıkılmaya mahkumdurlar. Irak şimdi neden direniyor? ABD işgal ordusuna karşı ordusu ve halkı ile savunmayan Irak şu anda eziklik içindedir. ABD'yi düşmanı, ülkesini işgalci, petrolünü gaspeden olarak görmektedir. Kaldı ki Bush'a verilen raporlarda, Irak halkının, ABD ordusunun çiçeklerle ve sevinçle karşılanacağı yer alıyordu. Her gün en az 2 ABD askeri ölüyor ve 4-5 asker yaralanıyor. Irak'taki işgalci ABD askeri Vietnam sendromu yaşamaya başlamıştır. Her sabah acaba ölen ben mi olacağım korkusu ile uyanmaktadır. ABD askeri aşırı sıcaklara alışık değildir. Sivil hayatında 30 derece sıcaklıkta, kısa şort ve üzerinde ince bir gömlek ile dolaşanlar; şimdi 50 derece sıcaklıkta tam techizatı ile sıcaktan kavruluyor. Saddam taraftarları gibi muhalifleri de ABD işgal ordusunu sık sık protesto ediyorlar. Halk ise geçici hükümet konseyine karşıdır ve protestolar çığ gibi artmaktadır. Iraklı şiilerin lideri El Sadr, ABD'nin gayri adil ölçülerle teşkil ettiği geçici hükümet konseyi için "Konsey meşru değil" demiştir. Bush ve Blair zorda İngiltere halkının yüzde 46'sı Blair'in istifasını istemektedir. Blair'e açıkça Dr. David Kelly'nin kanı elinize bulaştı mı? diye sorulmuştur. Bush ve Blair yalancılıkla suçlanmaktadır. Bush ve Blair'in tahtı sallantıdadır. Kendi ülke kamuoyu başkanlarını suçlamaktadır. ABD, İngiltere ve İsrail bütün dünyada dışlanmaktadır. ABD, Irak'ta her ay 4 milyar dolar harcamaktadır. Savaşın maliyeti 100 milyar doları aşmıştır. Irak'ı işgalde Birleşmiş Milletleri devre dışı bırakıp reddeden ABD, şimdi Birleşmiş Milletlere muhtaç hale geldi. Kollarına dönmek zorunda kaldı. 3 ay içinde 600 saldırı ve 100'ü aşan ölü karşısında Birleşmiş Milletler Barış Gücü ve Irak'taki masrafa iştirak için karar peşindedir. Yakın zamana kadar Türkiye'ye düşmanca davranan ABD, şimdi Türk askeri istemektedir. Savaş, Bush'un siyasi kariyerini bitirecek çok ciddi bir risk haline geldi. BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın son raporu: "ABD ordusu çekilsin. Yönetim halka devredilsin." şeklindedir. Mayıs 2003'te Bush'a yüzde 63 olan Irak desteği, Temmuz 2003'te yüzde 55'e düşmüştür. Bush'u yetersiz bulanların oranı yüzde 46'dır. Beyaz Saray'da yeni başkan görmek isteyenlerin sayısı yüzde 38'den yüzde 47'ye yükselmiştir. Irak'ı ziyaret eden Wolfwitz ise savaşın yıkımını ve halkın fakirliği karşısında şaşırmıştır. 1983'ten bu yana PKK'yı doğrudan ya da dolaylı destekleyen ABD'nin; şimdilerde her gün askerleri ölmektedir. "Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste" Etme bulma dünyasıdır. Netice: Irak'ın direnişi, ABD iktidarını gasp eden şahinlerin, İran, Suriye ve Türkiye dahil çok sayıda İslâm ülkesine işgalini en azından geciktirir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.