ABD'nin, zengin petrol rezervlerine sahip Irak'a saldırmasının sebepleri sayılamayacak kadar çoktur. Bunlar; petrollerini gasp, İsrail'in güvenliği ve Büyük İsrail planının gerçekleşmesi, Ortadoğu'da haritaların yeniden düzenlenmesi, (Arap-İran-Türk-Kürt) toplulukları arasında yıllar sürecek bir savaşın kıvılcımını ateşlemek (Aslında Arap, Kürt, İran ve Türk kardeştir. ABD'nin planı ters tepecektir. Bu gruplar çatışmayacak, aksine yakın gelecekte ABD emperyalizmine karşı birleşik cephe olacaklardır.) Ortadoğu ülkelerinde rejim, iktidarları ABD menfaatine endeksli olarak değiştirmek; Türkiye dahil Avrasya'daki her ülkenin başına ABD uşağı (Karzailer) getirmek, tamamı Bush bakanlarının ortağı olduğu 14 özel şirkete savaş sonrası en az 100 milyar dolar kazandırılması, silah sektörüne dayalı Amerika ekonomisinin çöküşünü önlemek; depolarda biriken silah ve cephaneyi Müslüman üzerine atarak, yeniden imalat için zemin hazırlamak; Müslümanlar üzerinde silahları deneyerek silah teknolojisini geliştirmek, dünya servetlerini (petrol ve diğerlerini) ABD, İngiliz ve İsrail hegemonyası altında sömürmek, bütün dünyada çığ gibi artan İslâmiyeti frenlemek ve ABD isteklerine göre sapık yollara kanalize etmek. İşte bu sebeplerden dolayı Irak ilk hedef seçilmiştir. Eğer Birleşik Devletler bu saldırıda başarılı olursa Türkiye dahil diğerlerini işgal edecektir. Irak değil ABD asıl tehdittir Birleşmiş Milletler Silah Denetçisi Irak'ta kitlesel imha silahı bulamadıklarını açıklamışlardır. Zira bu denetçiler Saddam'ın saraylarında reçel kavanozundan, ilkokul bahçesindeki tuğlalara, ambardaki mısır koçanından kaldırım taşlarına kadar her yeri aradılar. Ancak neticede bulamadılar. Hukukta delil esastır. Zan ve varsayım delil olamaz. Kaldı ki İsrail'de en az 100 nükleer başlık, kimyasal ve biyolojik silah vardır. İsrail bugüne kadar Birleşmiş Milletler Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyinin aldığı hiçbir karara uymamıştır. Peki ama neden İsrail cezalandırılmıyor? ABD, İsrail'in emrindedir Tahmin ediyorum, bazıları, "Necati Abi sen de bazı şeyleri çok fazla abartıyorsun?" diyeceklerdir. Size ABD vatandaşı bir Yahudinin makalesinden bir bölüm nakledeyim: "Ben Prof. Henry Makow. Asimile olmuş Kanadalı bir Museviyim. 1972-1973 yıllarında İsrail'de yaşadım. Ve eskiden Siyonist idim. Ama siyonizmin işlediği cinayet ve vahşet karşısında şu ayda anti- siyonistim..." Bu şahıs makalesinin devamında şöyle yazmaktadır: "Herkesin bildiği gerçekleri 4 madde olarak özetliyorum: 1-Irak'ın elindeki kitle silahlardan korkan tek ülke İsrail'dir. 2-Bu savaşa yani Irak'ın işgaline 1992 yılında karar verildi. Bu savaşı 1998'de planlayan Bush (Baba Bush) yönetiminin politikası haline getirenler (savunma politikası heyeti) Defence Policy Board üyesi Musevi asıllı Richard Perle, Paul Wolfowitz gibi Amerikalılardır. Clinton bu politikaya uymadı. Onun gidişini beklediler. Mahkeme kararı ve rüşvetle Bush seçildi. Şimdi bu kişiler iş başındalar. 3-Irak'a karşı yapılacak savaşın asıl maksadı Irak petrolüne sahip olmanın ötesinde Ortadoğu'daki güç dengesini değiştirip; İsrail'in Filistin meselesini kendi istediği biçimde çözmesine imkan sağlamaktır. 4-Amerikan Kongresi (Senato ve Temsilciler Meclisi) İsrail (Yahudi) lobisi (AIPAC) önünde korkudan titrer" İlk önceleri Irak'a saldırıya karşı çıkan ama bakanlığını korumak için şahinler grubuna katılan dışişleri bakanı (zenci) Powel'in itirafı şöyledir: "Bu savaştan sonra İsrail için daha güvenlikli bir yer olmasını sağlayacağız" Bush'un, ABD için Irak'ın tehdit olduğunu söylemesi, kuyruklu yalandır. Bush cuntası Yahudi lobisinin ve katil Şaron'un emrindedir. Zaten bu cinayet İsrail için yapılmaktadır. AKP milletvekillerinin bilgilerine arz edilir. ABD askerinin geçişi ve Türkiye'de iskanına müsaade etmek; Türk Devletini yıkmak ve Türk Milletini bölmek isteyen ABD'nin hain emellerine hizmettir. Lozan'ı tanımayan ABD, Sevr'i hortlatmak peşindedir. Bu gerçeği göremeyenler, görenlere zerre kadar da olsa itimat etsinler. Devlet yıkılırsa enkazı altında bizler eziliriz. Savaş isteyen gafiller değil...