ABD'nin 11 Eylül 2001 sonrası yeni stratejisi "daha çok güvenlik ve daha az demokrasi ve hürriyet" olacaktır. ABD'yi güçlü yapan temeller demokrasi, hürriyet, insan haklarına ve vicdan hürriyetine saygı idi. Putu para olan çok uluslu şirketler, küreselleşme maskesi altında doymak bilmeyen bir hırsla sömürüsünü artırmak için savaş istemektedir. Şu anda ABD iktidarındaki Şahinler (Bush ve çevresi) çok uluslu şirketlerin, silah sektörünün piyonudurlar. Devleşen Çin, Hindistan ve Almanya'nın mali yardımı ile kendini toparlayan Rusya, yeniden Orta Asya Cumhuriyetlerini ele geçirmiştir. Her bakımdan zaman ABD aleyhine işlemektedir. ABD, Asya'nın kalbi denilen Afganistan'a yerleşmeyi kendi için zaruri görmektedir. Nasıl ki, ABD silah şirketleri CIA'yı kullanarak Kennedy'i katletmişse; son terör saldırısının failleri de hiç kimsenin şüphesi olmasın CIA ve silah şirketi koalisyonudur. Beyni yıkanan ABD halkı Maalesef ABD halkı sağduyudan yoksun olarak sadece savaş, kan ve intikam istiyor. Her yerde ve ellerde ABD bayrağı ile bir an önce harekete geçilmeyi arzuluyor. Savaş isteği ile gözler kararmış olup ABD askerinin ölmesi onu düşündürmüyor. Hemen intikam diyor. "Daha fazla acı çekeriz. ABD bunu pahalıya öder" diyenlerin sesi cılız kalıyor hatta vatan hainliğiyle suçlanıyorlar. ABD halkı şu anda tanınmaz haldedir. Kimse suçlunun kim olduğunu bilmiyor ama intikam istiyor. Peki ama kime karşı? Kim olursa olsun diyen ABD'de adalet filmlerde kaldı. Kasaba halkı suçluyu ister ve linç etmeye girişir. Şerif ise "Evlerinize ve iş yerlerinize dönün. Zanlı yargılanacaktır. Sizin yargısız infazınıza evet diyemem. Benim cesedimi çiğnemeden zanlıyı linç edemezsiniz" der ve öfkeli topluluk dağılır. Dedim ya, bu artık fimlerde kaldı. ABD halkı da iktidar da yargısız infaz peşindedir. ABD'nin suçluyu bulmak ve cezalandırmak diye bir düşüncesi yoktur. Hedefi dünya hegomanyasında itibarını kazanmaktır. Tabii açlıkla kıvranan ancak işletilemeyen maden yatakları olan fakir bir ülke Afganistan ve Arabistan petrollerinden daha zengin Irak, ABD'nin salyalarını akıtmaktadır. ABD kısaca kendisine köle olmayan ülkelere savaş ilân etmiştir. Şanghay Birliği Rusya ve Çin'in liderliğinde Orta Asya'daki Türk Devletlerinde İslamiyetin yeniden uyanışını boğmak ve bu ülke halklarının İslamiyeti yaşamasını önlemek üzere; (Çin- Rusya- Kazakistan- Özbekistan- Kırgızistan- Tacikistan) ve kısa süre önce Hindistan'ın da katıldığı bir çete kurdular. Bu birlik aynı zamanda ABD'nin hegomanyasına karşıdır. Bu çete yakında siyasi İslâm, köktendinci maskesi altında inananlara karşı bir katliamın planlarını yapmışlardı. Uygun zaman ve ortamı bekliyorlardı. ABD, Çin ve Rusya'nın Orta Asya'da hakimiyetlerini önlemek için Afganistan'a askeri müdahale planlarını 11 Eylül 2001'den aylarca önce hazırlamışlardı. Üsame bin Laden sadece bahanedir. Dünya daha önce neredeydi? Filistin, Çeçenistan, Bosna, Kosova, Makedonya, Burma, Doğu Türkistan, Keşmir, Filipinler, Somali, Sudan ve daha nice yerlerde Müslüman kanı dökülürken; Batı neredeydi? PKK terörü ile 30 bin vatandaşımızı kaybettik. O zaman terörizm yok muydu? ABD son yıllarda ekonomik krizde idi. Bu kriz silah sanayiinin kârının azalmasına bağlanıyordu. ABD'de bazıları krizi savaş ile aşmak istiyorlar. Kaldı ki Laden'i yetiştiren ve besleyen CIA idi. Asya'nın zengin petrol ve doğalgazını Pasifik'e ulaştıracak yolun önünde tek engel var. Bu engel ise Afganistan'dır. Üsame bin Laden ise sadece bahanedir. ABD psikolojik travma geçiriyor.