AB'nin gerçek yüzü

A -
A +

Şurası gerçek, Avrupa Birliği çifte standartlıdır. Ve "AB'ye tam üye" maskesi ile çok sayıda taviz alınarak, Türkiye adım adım Sevr'e sürüklenmek istenmektedir. AB ve ABD Sevr Haritasının icrasına başlamıştır. "Kıbrıs'ı ver, kurtul" ile AB'ye asla girilemez. Annan planı Türkiye'den istenen tavizlerin başındadır. Varsayalım Annan planı kabûl edilirse, sırada bekleyen tavizler ortaya çıkacaktır. Ege'de karasularının 12 mil'e çıkarılması ki bu kararla Ege'nin yüzde 97'si Yunanistan'ın olacaktır. Türk ekonomisi için çok önemli olan ve bazı yerlerde Ege'nin ortasına kadar uzanan kıt'a sahanlığı, 12 mil ile sıfırlanacaktır. Ege'de 10 mil Fır Hattıdır. Sıra diğer tavizlerde Ege dosyası bitince İstanbul'da surlar içinde Vatikan statüsüne benzer Ortodoks Dini Devlet, Ayasofya'nın kiliseye çevrilmesi, Heybeliada papaz okulunun fakülte seviyesinde ve Türkiye'nin kontrolü dışında açılması, her yıl 19 Mayıs günü "Türkiye'nin, Pontus Rumlarına Soykırım Uygulamasını Anma Günü" olacak. Resmen ve fiilen bazı il ve ilçelerinde Pontus faaliyeti mevcuttur. Bazı gençler kandırılarak Yunanistan'da yüksek tahsilleri yaptırılmaktadır. 1919 öncesi Rumların gayrimenkulleri tapu dairelerinden tespit edilmektedir. ABD ve AB'nin (sözde) Ermeni Soykırımını tanıma ve Ermenistan ile uzlaşma adı altında taviz dosyası sırasını beklemektedir. Kuzey Irak'ta kurulacak Kürdistan'a Güneydoğu Anadolu'da çok sayıda ilin katılması ile ilgili haritalar ABD ve AB yetkililerinin duvarlarında asılı ve elden ele dolaşmaktadır. Kapalı kapılar ardında görüşmeler yapılmaktadır. Türkiye, Kıbrıs'ta işgalci değildir Yunan Temyiz Mahkemesi'nin 21 Mart 1979 tarihli ve 2658/79 sayılı kararında; "Türkiye'nin 20 Temmuz 1974'te hukuki hakkını kullanarak Kıbrıs'a müdahalede bulunmuş olduğunu; Yunanlı subayların suçlu, Yunanistan'ın sorumlu olduğu" kararı verilmiştir. Bu kararın gerekçesi olarak ta; "Zürih Antlaşması'nı imzalayan taraflar, Yunanistan, Türkiye ve İngiltere (Garantördür) devletler olarak Kıbrıs'ın herhangi bir devlet ile birleşmesini ya da bölünmesini önlemek için (Kıbrıs Cumhuriyeti)'nin güvenliğini garanti altına alıp koruyacaklarına dair taahhütte bulunmuşlardır. Antlaşmayı çiğneyen Yunanistan'dır 1974 Temmuz ayının ilk haftası içinde Kıbrıs Devlet Başkanı Makarios, Adada görev yapan bazı subayların, darbe girişimi içinde bulunduklarını öğrenmiş ve durumu Atina'ya duyurarak, Yunanistan Devlet Başkanı General Gizikis'ten tedbir almasını istemiştir. Ancak Atina'daki yönetim, bu talebe resmi bir cevap vereceği ya da tedbir alacağı yerde; 15 Temmuz 1974'te General Yoanidis, Makarios'a karşı Kıbrıs'taki Yunan birliklerinin komutanı General Yorgitsis ve General Yanakodimos ile birlikte 102 Yunan subayının yer aldıkları darbeyi gerçekleştirdi ve Makarios'u öldürmeye teşebbüs etti. Lefkoşa'daki Başkanlık Sarayı ağır silahlarla ateşe tutulmuş Başkan Makarios bu saldırıdan kurtularak Londra'ya kaçmıştır. Kıbrıs Anayasası asi Yunan Subayları tarafından çiğnendikten sonra Nikos Sampson başa getirildi. Türkiye ise 20 Temmuz 1974'te meydana getirilen durum sebebiyle hukuki hakkını kullanarak Kıbrıs'a müdahalede bulunmuştur."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.