Afrika'nın bitmeyen çilesi

Afrika dünyanın en zengin maden kaynaklarına sahip kıtasıdır. Yer altı zenginlikleri yanında muhteşem bir bitki örtüsüne sahiptir. Ancak asırlarca Hristiyan Batı'nın sömürgeci davranması neticesinde dünyanın en fakir kıtası olmuştur. Sözde bağımsızlık maskesi altında Batı'nın sömürü çarkları halen devam etmektedir. Birleşmiş Milletler Tarım ve Gıda Teşkilatının hazırladığı rapora göre: Dünyada 852 milyon kişi kronik açlıkla karşı karşıyadır. Aslında dünya genelinde dünya nüfusunun ihtiyacının çok üstünde tahıl ve diğer gıda maddeleri üretilmekte ise de, gelişmiş ülkelerde israf son derece fazladır. Açlık çeken ülkeler ise bir avuç tahıl ve pirince muhtaçtır. Ve çoğu Afrika'da olmak üzere her yıl 5 milyon çocuk açlık sebebiyle ölmektedir. Dünya Gıda Örgütüne göre dünyanın en fakir kıtası Afrika'dır. Afrika'da 40 milyonun üstünde kronik açlık çeken bir nüfus vardır. Bu yetmiyormuş gibi Afrika ülkeleri zengin ülkelere her gün 100 milyon dolar dış borç faizi ödemektedir. Afrika'da yaşayan her 3 kişiden biri yetersiz besleniyor. Nüfusun yarısından fazlası günde 1 dolardan az kazanıyor. Elmas, altın, gümüş gibi yer altı zenginlikleri olan ülkeler açlık içinde kıvranıyor. Bu serveti Batılı şirketler ve onların ajanı olan iktidar ve elit tabaka paylaşıyor. Açlık sebebi kuraklık değil, Batı'nın sömürge sistemidir. Afrika'da nüfusun yüzde 40- 50'si açlık çekiyor. Gerekli tedbirler alınmazsa 10 yıl sonra 45 milyon çocuk ölecektir. Gıda yardımı maskesi altında verilen gıdalar genetik olarak değiştirilmiş gıdalar olup, Afrika halkı kobay olarak kullanılmaktadır. 2001 yılında acil gıda yardımına ihtiyaç duyan 18 ülke iken 2005'te bu sayı 23'e yükselmiştir. Elmas ve altın madeni kaynakları bakımından son derece zengin Demokratik Kongo Cumhuriyetinde bu madenlerin dış güçlerce paylaşımı sebebiyle 6 yıl savaş sürdü. 18 aydır devam eden sözde barış antlaşmasına rağmen her gün ortalama 1000 kişi ölmektedir. Son 7 yıl içinde sadece Demokratik Kongo Cumhuriyetinde açlık, hastalık sebebiyle ölenlerin sayısı 4 milyondur. 1994 yılında Fransa destekli Hutu Kabilesi milislerinin katlettiği Tutsi Kabilesi mensubları 500 bindir. Bu ülkedeki 60 milyona yakın nüfusun dörtte biri Müslümandır. Ancak ülkede İslamiyet resmen tanınmıyor. İbadet hürriyetleri ise yoktur. Hükümet ve bürokraside temsil edilmiyorlar. Müslümanlar çatışan taraf değil ama çatışanların ortasında eziliyorlar. Çatışmaların tek sebebi elmas ve altındır. Afrika halkının "Keşke toprağımızın altı bu derece zengin olmasaydı!.." sözü gayet manidardır.