Türk ve İslam düşmanı Josef Stalin'in emri ile 14-16 Kasım 1944 tarihinde; Gürcistan'ın Ahıska bölgesinde yaşayan Anadolu asıllı Türkler; Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'a sürgün edildi... Ahıskalılar o tarihten bu yana Rusya Federasyonu ve dünyanın muhtelif bölgesinde sürgün hayatı yaşamaktadır. Sadece Rusya Federasyonunda 300 binin çok üstünde Ahıskalı Türk yaşamaktadır. Zalim Stalin, Ahıska Türklerinin evlerini, arazilerini Ermenilere verdi. Bu bölge Gürcistan içinde bir nevi resmi olmayan bir Ermeni bölgesi oldu. Ahıska Türklerinin vatanlarına dönüşlerine Batı ülkelerindeki Ermeni lobileri mani oldular. Özbekistan'daki Ahıskalılar bir azınlık gibi görüldü ve aralarında bir bütünleşme olmadı. Yani sürgünde bulundukları Türk ülkeleri Ahıskalılara vatandaşlık hakkı tanımadılar. 1989-1990 yıllarında Özbekistan'ın Fergana ve Taşkent vilayetlerinde Özbeklerle Ahıskalılar arasında hadiseler cereyan etmesiyle Ahıskalılar tekrar göç etmek zorunda kaldılar. Ahıska Türkleri her yerde göçmen muamelesi gördü. Ancak bu insanların sadece yüzde 2'si Rus vatandaşı oldu. 61 yıldır çileleri devam etmektedir. Takdire şayan olan ise milli ve manevi değerlerini muhafaza ettiler. Krasnadon bölgesindeki Ahıska Türkleri çok zor durumdadırlar. ABD'nin buradaki 15 bin Ahıska Türkünü göçmen olarak kabulü söz konusu oldu. Rusya buna karşı çıkmaktadır. Gürcistan'ın tavrı Ahıskalı Türklerin Gürcistan'a (vatanlarına) dönme meselesi 1999 yılında, Gürcistan'ın Avrupa Konseyine üye olması döneminde gündeme geldi. Gürcistan yönetimi 2015 yılına kadar Ahıskalı Türkleri kendi topraklarına kabul etmeyi Avrupa Konseyinde taahhüt etti. Ancak Gürcistan yetkilileri Ahıskalı Türklerin Gürcü soyadı almaları şartıyla. Gürcistan Dışişleri Bakanı Salome Zurabişvili'nin, Moskova'da düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada: "Gürcistan, tüm taahhütlerini yerine getirecek. Çünkü, bu Gürcistan'ın dünya kamuoyu önündeki pozisyonu ve rolünü belirliyor. Gürcistan'ın Ahıskalı Türkler'e manevi taahhütleri var. Bu insanlar (Ahıskalı Türkler), haksız yere sürgün edildiler. Biz, onların kendi topraklarına dönmeleri için imkan sağlamalıyız" dediğini belirten Rus RİA "Novosti" Ajansı, Gürcistan Dışişleri Bakanı'nın; "Ancak, biz, hepimiz şunu anlamalıyız ki, Gürcistan'da şu anda 300 bin mülteci ve göçmen ile belli bir sosyal ve ekonomik şartlar var. Dolayısıyla, bu sorunun hemen halledilmesi mümkün değildir" dediğini de bildiriyor. Ajans, Salome Zurabişvili'nin: "Bu sorunun, etap etap çözüme kavuşturulması lazım. Ancak, Gürcistan, Ahıskalı Türklerle ilgili üzerine aldığı taahhütleri yerine getirecek" dediğini de kaydediyor. Öte yandan, İ.A. "Novosti-Gruziya" Ajansı'nın verdiği habere göre, Gürcistan Hükümeti'nin Anlaşmazlıkların Çözülmesinden Sorumlu Komisyon Başkanı ve Devlet Bakanı Georgiy Haindrava, başkent Tiflis'te, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Terry Devis ile görüşmenin ardından yaptığı açıklamasında, Ahıskalıların Gürcistan'a geri dönmesi meselesinin, Gürcistan'ın, Avrupa Konseyi'ne yaptığı taahhütlerinden biri olduğunu belirttiğini bildiriyor. Ahıska bölgesinde yaşayan halkın ve özellikle Ermeni vatandaşların Ahıskalıların dönmesinden dolayı rahatsız olmalarının nedeninin siyasi değil, sosyal sorunlardan kaynaklandığını belirten Devlet Bakanı Georgiy Haindrava'nın açıklamasına yer verilen haberde, Ahıska bölgesinin sosyal ve ekonomik yönden kalkındırılması için Gürcistan'ın 45 milyon ABD doları finans yardımına ihtiyacı olduğu da kaydediliyor. Haberde, Bakan Haindrava'nın komisyonun ilk etapta Ahıskalıların bölgeye yerleştirilme haritasını ve tarihi vatanlarına dönmek isteyenlerin listelerini hazırlayacağına ilişkin sözlerine de yer verilirken, görüşmede, Gürcistan tarafının "Ahıskalı Türkler" teriminin, "Gürcistanlı Ahıskalılar" olarak değiştirilmesi teklifinin de Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Terry Devis tarafından kabul edildiği bildiriliyor. Ajans, ayrıca, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Terry Devis'in, Bakan Haindrava'ya, Ahıskalıların geri dönmelerini desteklediklerini ve Avrupalı kuruluşların bu konuda Gürcistan'a maddi yardım sağlayabileceklerini ifade ettiğini de belirtiyor.