CHP Genel Başkanı Deniz Baykal anayasa değişikliğini "Anayasayı AK Partileştirme girişimi" olarak ifade etmiştir. Varsayalım CHP anayasa değişimine destek vermiş olsaydı şaşırır ve bu değişikliğe tek yazı hatta kelime ile destek olmazdım... 1923 yılından bu yana 155 siyasi parti kapandı. 1991'den bu yana Anayasa Mahkemesince kapatılan parti 18'dir. Türkiye siyasi partiler mezarlığıdır. İsmet İnönü hükümeti 1924 Takrir-i Sükün Kanunu çıkarttı. 1925'te "Dinin siyasete alet edilmemesi" kanunu ile çok partili rejimi, demokrasiyi, insan hakları, hukukun üstünlüğünü isteyen partileri ve siyasileri gelecekte "milli şef" ve CHP'nin rakipsiz kalması için ortadan kaldırmıştır. Terakkiperver Cumhuriyet Partisi tüzüğüne, ABD'nin Cumhuriyetçi Parti tüzüğündeki maddeyi tercüme ederek almıştır. "Efkâr-ı felsefe ve İtikâd-ı diniyyeye hürmetkârız" yazıldığı için İsmet İnönü'nün telkini ile Bakanlar Kurulunca kapatılmıştır. İsmet İnönü ekolünün laiklik anlayışı dinî inançları dışlamaya dayalıdır. Bu ülke hepimizindir. 21. asır inançlara saygı, kültür, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve yargının tarafsızlık asrı olacaktır. 20. asırda "İzm"lerle insanlar çok çile çektiler. İnsanlık artık vasi ve vesayet rejimi istemiyorlar. 1982 anayasası ile bu hedeflere huzur ve refaha asla kavuşulamaz. Anayasa yapmak sadece askerî cuntaların görevi midir? Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can'a göre bugünkü yüksek yargı sistemi 12 Eylül rejiminin kurduğu o darbeci anlayışın muhafızlığını yaptığı bir sistemdir. TRT'de yayınlanan "Çıkış Yolu" isimli programda Yargıtay Onursal Üyesi emekli hakim Cevdet İlhan Günay gerek Yargıtay gerekse Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçiminde ideolojik, bölgesel ve mezhepsel unsurların etkili olduğunu söyleyerek; "Görünmeyen kurallar var. Kontenjanlar çeşitli mahfillerde belirleniyor" diye ilave etmiştir. Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can: "İlk defa darbe mantığının, darbe siyasetinin ve darbe hukukunun yapısal unsurlarına dokunuluyor. Zaten gürültü de bu yüzden çıkıyor." Sabah Gazetesinde Emre Aköz: "Herkesin bildiği sırrı biz de söyleyelim. Yüksek Yargı '6 ok'çu zihniyetin elinde. Orayı bir kale gibi görerek savunuyorlar. O kadar ileri gittiler ki kararları yasamayı prensipte çalışamaz hâle getirdi. Yasamanın bağımsızlığını yok ettiler." Türk milleti askerî cuntanın da yüksek yargı diktasının da karşısındadır.