Annan planı kabul edilemez

A -
A +

1974 sonrası doğan bazı Türk gençleri nasıl bir (gayri) milli eğitildi ki, kendi devletine, yönetimine karşı çıkıyor. Dahası 1974 öncesi kendisini (ana ve babalarını) katleden Rumların safında yer alıyorlar. KKTC ve Türk bayraklarını ellerine almayıp, Kıbrıs Rum ve AB bayraklarıyla paralı gurkalar alarak meydana dökülüyorlar. Hangi pasaportun ne iş yaptığına göre milli kimlik seçilebiliyorsa; dünyada Rum pasaportundan daha iyi iş yapan pasaportlar da var! Kıbrıs meselesi KKTC'nin ve hatta ondan daha fazla Türkiye'nin milli meselesidir. Bazı Kıbrıslı gençlerin AB içinde avare avare gezmesi değildir. Kim daha çok iş yapar pasaport verirse o ülkeye peşkeş çekilecek bir meta değildir. Kıbrıslı Türklerin bazısı zannediyor ki; AB, Rum, Yunan, ABD ve BM, Kıbrıslı Türklerin refahı için yarışıyorlar. Ve Rauf Denktaş ile Türkiye bunların zenginliğine mani oluyorlar. Ama gerçekler bunun tersidir. Kaldı ki Annan planı kabul edilirse ellerine bir pasaport tutuşturulup; ellerindeki evlerini, iş yerlerini, bahçelerini Rumlara bırakacaklar. KKTC ve Türk bayrağını reddedip, BM ve Rum bayraklarını ellerine alanların bir vatanı olmayacaktır. Vatansızlığın ne olduğunu Filistinlilere, Çeçenlere, Doğu Türkistan ve Keşmirlilere sorsunlar. Rum'un güneyde bir vatanı olacaktır. Ama kuzey, Türklerin vatanı olmaktan çıkacaktır. Ya Kıbrıs'ı terk edecekler ya Rumlaşacaklar veya Rumların kölesi olacaklar. Yalnız bazı Kıbrıslı Türkler mi suçlu? Kim ne derse desin Rauf Denktaş milli bir kahramandır. Geçmişte Türkiye rahmetli Turgut Özal'ın kıymetini bilemedi. Yıllar sonra onun muhalifleri bile Özal'ı hasretle aradı. Tarih sağlığında kıymetli bilinmeyen kahramanlarla doludur. Gelin bu sedaya kulak verin ve asla Denktaş'ı yıpratmayın. Annan planı kabul edilirse, Denktaş'ı hain ilan edenler, kendilerinin hain olduğunu anlayacakdır. Ama geri dönüş mümkün olmayacaktır. 10 bin öğrenciyi 750 bin EURO ile meydanlara dökenler, Rumdan rüşvetlerini alacaklardır. Türkiye'deki bir kısım yazar, aydın ve politikacıların suçu Kıbrıslı bazı Türklerden fazladır. Bu kişilerin akıl hocası Karen Fogg'dur. 3-4 Mayıs 2002 tarihinde İstanbul'da bir yemekli toplantıda "Kıbrıslı Türkler Türkiye'yi istemiyor. Bunun için mücadele etmeleri gerekir. Bağımsızlıkları için kurtulmak için gerekirse yollara dökülmelidir. Israrlı gösteri yaparak Türkiye'den bağımsızlıklarını istemelidir." diyen bu şahıstır. Rauf Denktaş'ın elini zayıflatan Rum tarafından ziyade kendi gençliğidir. Güvendiği dağlara kar yağmıştır. Kıbrıs'ta AB pasaportu uğruna kirli bir oyun oynanıyor. Kendilerini Rum katliamından canı, kanı ve maddi gücü ile kurtaran Türk askerini işgal gücü olarak görüyor. Kıbrıs'ta huzur yok muydu? KKTC'nin bedeli ucuz değildir. Osmanlı dahil şehitlerin kanı kadar kandır. Kıbrıs'ta Osmanlının 350 yıl kesintisiz hakimiyeti olmuştur. Buna ilaveten 1974'ten bu yana 29 yıllık Türk hakimiyeti vardır. Oysa Yunanlılar Kıbrıs'a 1 gün bile hakim olmamıştır. Rauf Denktaş, Annan'ın memuru değildir. 1963'ten 1974'e kadar Rum baskı, toplu katliam ve işkenceleri ne çabuk unutuldu. Kıbrıslı Türkler en fazla 1963, 1964 ve 1967 yıllarında katliama maruz kaldılar. Bazıları "Barış"ı ne maksatla istiyor. Zaten 1974'ten bu yana dünyanın en huzurlu bölgesi Kıbrıs değil miydi? Annan planı kabul edilir ve Türkiye'nin garantisi ile Türk ordusu çekilirse KKTC Filistin'den beter olacaktır. Annan planı ise Türkiye'nin müdahalesini imkansız hale getirmektedir. ABD'nin istediği "Irak'ı vur kurtul" AB'nin isteği "Kıbrıs'ı ver kurtul"dur.

300
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.