Osmanlı Devletinin son yıllarından bu yana Arap Dünyası gibi, bütün İslâm Dünyası da son derece büyük felaketler yaşadı. Savaşlar, soykırımlar ve katliamlar asla durmadı. Sadece cepheler değişti. Osmanlı devletinin yıkılışından sonra bütün Müslümanlar öksüz ve yetim kaldı, tespih tanesi gibi dağıldılar. Dinimize göre kardeş olanlar birbirini unuttular. Aralarına buzdan duvarlar örüldü. Fitne tohumları ekilerek birbirlerine kırdırıldı. Arap Birliği, İslâm Ülkeleri Konferansı Teşkilatı ise dram ve komedi oynayan bir tiyatro sahnesinden öteye gidemedi. Arap ülkelerine gelince; çeşitli "izm"ler ile Arap Dünyasının kurtuluşu kavmiyetçilik sosyalizm ve Baasçılık ve Nasırcılık'ta arandı. Ve belalar ard arda kasırga halinde geldi. Irak'ı bu felakete ve Saddam zulmüne maruz bırakan Baas Partisi'nin tüzüğünün dibacesinde şu sözler yer alır: "Arap milletinin birliği ve gelişmesi, ancak İslâmiyet öncesine dönüş ile mümkündür." Bunun manası cahiliyet devrine dönüş demektir. Elbette bu görüşte olan ülkelerin sonu felaket ve işgal edilme olur. "Zalime yardım eden; onun zulmüne maruz kalır." Bu hüküm her ülke için geçerlidir. Saddam, ABD zalimine hizmet etti ve zulmüne maruz kaldı. Diğer İslâm ülkelerine ders olsun!.. "İslâmiyet zirvedir. Ondan sonra atılacak her adım uçurumdur." Arap Dünyası unuttuğu İslâmiyetin birleştirici özelliğini yeniden hatırlamalıdır. 250 milyonluk Arap milleti şerefli ve necip bir millettir. Irak işgali onun alnında zillet damgasıdır. Tarihi, büyük medeniyetler, devletler ve fetihlerle doludur. Artık aslına dönmelidir. Aksi halde ABD ve İngiliz postalları altında ezilmeye mahkumdur. ğ Irak'ta misyoner faaliyeti "TIME" dergisi "Örtünün altındaki misyonerler" başlıklı inceleme yazısında; son 21 ay içinde İslâm ülkelerindeki misyoner sayısının 15 binden 27 bine çıktığını itiraf etmektedir. Aynı dergide neşredilen haritada nerede ne kadar misyonerin faaliyet gösterdiği renk ve rakamlarla gösterilmektedir. Misyonerlerin en çok faaliyet gösterdiği ülkeler: Türkiye, Irak, Afganistan, Filistin, Filipinler, Arnavutluk, Kosova, Kuzey Kafkasya, Azerbaycan, Lübnan, Yemen, Kırgızistan, Endonezya, Kazakistan, Nijerya, Fas ve Pakistan'dır. Bununla birlikte Kuzey Irak'ta Kürtler arasında Hıristiyanlık da çok yaygındır. Yine TIME dergisine göre: Savaş, fakirlik ve açlık girdabında boğuşan Irak ve Afganistan halkına insani yardım maskesi altında Hıristiyanlık aşılanmaktadır. Çoğu son kullanma tarihi geçmiş gıda kolileri ve battaniyeler içinde o ülke lisanına göre basılmış İncil ve Hıristiyanlık broşürleri bulunmaktadır. Müslüman bir ülkede misyonerlik yapanlara o ülkenin özelliği ve lisanı öğretilmektedir. Sadece ABD'de 160 kilise Irak'ta yardım maskesi altında misyoner faaliyeti içindedir. İslâm inancına göre "Haç" küfür alâmetidir. Misyonerler bir koli gıda verirken Müslümanın boynuna altın suyuna batırılmış haç takmaktadır. Cahil Müslüman dinden çıktığının farkında değildir. Ama misyonerler bunu bilerek yapmaktadır. Ey Irak halkı İslâmiyet'e dönünüz. Bol tövbe edin ve haramdan sakının. Farzları yerine getirin. Kurtulmanın tek yolu budur.