"Asimetrik Savaş"

A -
A +

Lübnan âdeta bir bataklık görünümündedir. Lübnanlılar ise felaketi yaşamaktadırlar. Çocuklar temiz su bulamayarak kirlenmiş nehirlerin suyunu içmektedir. Lübnanlılar ve İslam Dünyasının tabanı Birleşmiş Milletler Barış Gücünü dolaylı işgal gücü olarak görmektedir. Hatta bu konuda genel görüş Birleşmiş Milletler Barış Gücü İsrail'in hedefleri doğrultusunda hareket edeceği yönündedir. 21. asrın savaşları Afganistan, Irak ve Lübnan'da olduğu gibi düzensiz orduların (örgütlerin) düzenli ordu ya da devletlere karşı teknolojideki son gelişmeleri kullanarak savaşmalarıdır. Emperyalist güçler, direnişçileri terörist olarak göstermektedirler. Devletlerin kontrolünde olmayan yani örgütlerin savaşına "Asimetrik Savaş" denir. Afganistan ve Irak'ın işgali İran'ı kuşatmak için yapıldı. Lübnan'a saldırı İran'a ders vermek gayesi taşıyordu. Neticede stratejik denge Hizbullah ve İran lehinde tecelli etti. Lübnan saldırısı ile netice alınamayınca Barış Gücü ile İsrail'e nefes aldırmak isteniyor. BM Barış Gücünün tek hedefi Hizbullah'ı silahsızlandırmak olacaktır. Birleşmiş Milletlerin 170 sayılı kararı ile Güney Lübnan'a 15 bin Barış Gücü askeri yerleştirilecektir. 1559 ve 1705 sayılı Birleşmiş Milletler kararı Litani Nehri ile İsrail sınırı arası Hizbullah'ın etkisizleştirilmesini öngörüyor. İslam Dünyasında savaşanlar hükümetler ya da onların kontrolündeki ordular değildir. Savaşan halktır. BM Güvenlik Konseyinin 242 sayılı kararına göre İsrail'in 1967 Arap-İsrail Savaşı öncesi sınırlarına çekilmesi gerekiyor. İsrail bunu yapmadıkça savaş devam edecektir. Son Lübnan savaşında İsrail başarılı olamamıştır. Lübnan yaralarını sararken İsrail Başbakanı Olmert'e başarısızlığın sebebi sorulmaktadır. İsrail ilk defa kesin savaş kaybetmiştir. Sivilleri bombalamayı red eden 27 İsrail pilotu yargılanmaktadır. İsrail radyosunda konuşan bir İsrailli askerin itirafı şöyledir: "Bizim insan olarak amacımız daha iyi bir hayat yaşamak. Ama Lübnan'da çarpıştığımız insanların hedefi yaşamak değil ölmek." 450 yıl Osmanlı toprağı olan Lübnan gibi bütün Osmanlı topraklarında İngiltere, Fransa ve şimdide ABD boşluğu dolduramadı. Yavuz Sultan Selim Han devrinden bu yana Orta Doğu'da Sünni-Şii çatışması yaşanmamıştır. İtalya Dışişleri Bakanı D'Alema'nın görüşü: "Lübnan'daki savaş, askeri gücün hiçbir şeyi çözemeyeceğini ispat etti. Askeri güç kullanmak terörizmi (bize göre direnişi) artırıyor."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.