Son yıllarda hırsızlık, kapkaç, soygun, gasp, cinayet korkunç derecede artmış, fuhuş, kumar ve kötü alışkanlıklar önüne geçilmez bir hal almıştır. Elbette her meselenin temelinde (sebeb-netice-illiyet) rabıtası vardır. Bu yüz kızartıcı suçlar, sadece kanunlarla ve polis gücü ile önlenemez. Elbette kanunlar ve polis gücü zaruri ise de; her kişinin yanına bir polis dikilemez. Fertlerin dimağları İslami bilgiler ve kalbleri Allahü teâlâ sevgisi ve korkusu ile doldurulursa bu suçlar son derece azalır ve sıfıra doğru yaklaşır. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Batı örnek alınamaz Elbette Batı ilim, fen ve teknoloji olarak örnek alınır. Ama Batı ahlâkî açıdan son derece korkunç bir çöküş anaforu içindedir. İşte bu dejenere ahlâk örnek alınamaz. Ünlü Fransız dergisi Paris Match 2003 yılında inançsızlığın yol açtığı korkunç sonuçları açıkladı. Bu dergiye göre: "Dinsiz toplumlar bunalım içinde. İnkarcılık cereyanı toplumlarda felaketlerin kaynağı oldu. İlim adamları dünyayı sarsan ahlak bozukluğunun temelinde 1960'lı yıllarda başlayan dinsizlik cereyanının bulunduğunu belirttiler. Dinsizlik insanlar arasındaki dayanışmayı ortadan kaldırıyor ve sadece kendilerini düşünen bir nesil ortaya çıkarıyor. Boşanma, kürtaj, homoseksüellik, AIDS, hırsızlık, porno yayınlar, intiharlar ve uyuşturucu madde bağımlılığı hızla artıyor. İntihar salgınlarının gitgide artması, inançsız ve gayesiz gençlerin bunalımı ve her türlü kanuni yollarla kolaylaştırılan boşanmalarla ilgili. Fransa'da bir yılda intihar edenlerin sayısı trafik kazalarında ölenlerden fazla." Cinsi sapıklığın yaygınlaşmasıyla birlikte, kara bir afet gibi insanlığın üzerine çöken AIDS salgını da toplumlardaki inanç ve ahlâk buhranının tabii bir neticesi olarak kabul ediliyor. Afrika ve Amerika ile Avrupa'daki gelişmiş ülkelerin çoğunda bu salgın yüzünden AIDS'li hasta sayısı her yıl katlanarak artıyor. İleri bir tarihte hastalanmaları hemen hemen muhakkak olan seropozitiflerin sayısı ise bütün dünyada 20 milyonu geçiyor. "San Francisco'da eşcinsel evliliklerine onay çıkması üzerine şehir evlenmek isteyen gay ve lezbiyenlerin akınına uğradı. Belediyenin eşcinsel çiftlere evlilik cüzdanı dağıtmaya başlaması üzerine binlerce homoseksüel ve lezbiyen çift kente akın etti. Fakat bazı muhafazakar gruplar aynı cinsten evliliklere izin verilmesinin, eyalet yasalarına aykırı olduğu gerekçesiyle hemen harekete geçerek mahkemeye başvurdu." Sabah 17 Şubat 2004 Von Lutz Herman'ın 26 Haziran 2003 tarihli Reportage Hıntergrund'daki haberine göre Paris'te her gün 3 bin cepçi (yankesici) olayı olmaktadır. Paris İstanbul'dan nüfus bakımından azdır. Polisi ise İstanbul'dan fazladır. Tekrar söylüyorum; bu olayları önlemenin en kestirme yolu, insanların maneviyatını güçlendirmektir. *** NOT: Sevgili kardeşim Mehmet Oruç'un "Huzurun Kaynağı Aile" ismi ile yeni bir kitabı daha yayınlandı. Kitapta; Aile ve Kadının Önemi, Evlilik ve Aile Hayatı, Çocuk Eğitimi konularına yer verilmektedir. Huzurlu bir aile için; evlilik öncesi ve sonrası yapılacak işlerin ve aile fertlerinin sorumluluklarının geniş olarak ele alındığı bu kıymetli eseri siz değerli okuyucularıma önemle tavsiye ederim. (Arı Sanat Yayınevi, 0212 520 4151)