Avrupa Birliği kargaşası
Son aylarda Medya da, politika da adeta Avrupa Birliği'ne kilitlenmiş durumdadır. Sanki Avrupa Birliği sıladaki sevgilinin hasreti ile yanıp tutuşan kişi gibi görünmektedir. Ya da bazılarınca böyle gösterilmektedir. Kaldı ki durum, tamamen tersinedir. Türkiye'yi yarım asırdır kapısında bekleten AB idarecileri gibi AB kamuoyu Türkiye'yi aralarında tam üye olarak görmek istemektedirler. Bugüne kadar Avrupa Birliği Parlamentosunda başta sözde Ermeni soykırımı olmak üzere, çok sayıda karar alınmıştır. Ve Türkiye'ye şu mesajı vermiştir (anlayanlar için): "Biz size (Türkiye'ye) zarar verecek herşeyin yanında ve sizin menfaatinizin karşısındayız. Ne zaman uyanacaksınız? Sırada ağırlaştırılmış Sevr var, unutmayın!.." Avrupa Birliği lider idarecilerinin itirafları: 1. Almanya eski Başbakanı Helmut Schmidt'in 8 Nisan 2000 tarihinde; "Avrupa'nın geleceği" konulu konferansında konuşması; "Avrupa'nın geleceği ne olursa olsun, Türkiye'nin AB içinde geleceği yoktur. 70 milyon Türk'ü Avrupa içinde dolaştıramayız." 2. Helmut Schmidt'in Ocak 2001'de açıklaması; "Türkiye'ye adaylık statüsü verilmesi hatadır. Hatta Sevr Antlaşması'nın imzalanmış olmasına karşı Türkiye'nin bölünmemiş olması bile hatadır." 3. Helmut Schmidt'in "21.Yüzyıl İçin Perspektifler" isimli kitabından bir bölüm; "Türkiye'nin nüfusu şu anda 65 milyon, 35 yıl içinde bu sayı 100 milyonu aşacak. 21. Yüzyılın sonlarına doğru Türkiye'nin nüfusu Fransa ve Almanya'nın toplamı kadar olacak. Türkiye'yi AB'ye almak isteyenlerin bu sayıyı akıllarında tutmaları lâzım..." 4. Fransa eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard D'Estaing; "Bugün Avrupa'da hiçbir lider Türkiye'yi AB'nin içinde görmek istemiyor. Yarın için de böyle bir niyetleri bulunmamaktadır. Türkiye'nin AB içinde yeri olmayacaktır." AB'yi ne zaman anlayacağız? 5. AB'nin liderleri ve AB treninin lokomotifi Almanya ve Fransa'dır. Fransa Meclisi Dışişleri Komisyon Başkanı François Loncie: "Tarihi ve özellikleri dikkate alınınca Türkiye AB'ye hiçbir zaman giremez" 6. Almanya CDV/CSU koalisyonu meclisi grubu başkanı Wolfgang Schaeublu: "Türkiye'ye kesinlikle AB üyesi olamayacağı söylenmelidir. AB üyeliği, yalnızca Avrupa-Hıristiyan geleceğine sahip olan ülkeler için söz konusu olabilir... O halde artık Türkiye'ye karşı dürüst davranmalı ve ikiyüzlü politikadan vazgeçilmelidir." 7. Katolik kilisesine bağlı İtalyan piskoposlarının yayın organı L'Avvanire gazetesi: "Müslüman Türkiye'nin AB'ye girmesi kimliğimize gölge düşürür. Ankara ile yakın ilişkiler geliştirmeye evet, ama gerçekler farklı kalmalıdır. Müslüman Türkiye'nin AB'de yeri yoktur." 8. Avrupa Birliği Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Tom Spencer: "Türkler'e ileride bir gün Avrupa'nın parçası olacakları yolunda 30 yıldır söz vererek hiç dürüst bir davranışta bulunmadığımızı düşünüyorum. Çünkü gerçek; AB'nin Türkiye'yi üye olarak kabul etme yolunda hiçbir niyeti olmadığıdır." Yüzlerce misalden bir kaçını arzettik. Anlayana yeter. Anlamayana davul zurna az...