Avrupa Birliği'ni tanıyor muyuz?

Türkiye-AB münasebetlerini doğru teşhis etmek gerekir. Maalesef 2. Viyana kuşatmasından bu yana devamlı gerileyen de; Tanzimattan bu yana Batı karşısında devamlı taviz veren de biziz. En büyük zaafımız ise Batı'nın çirkin yüzünü çifte standardını, haçlı zihniyetini, Türk ve İslâm düşmanlığını, Sevr özlemini, "Anadolu Hıristiyanlığın ilk yurdudur ve Anadolu Türklere bırakılmayacak kadar stratejik öneme sahip ve maddi değerler hazinesidir. Türkiye'yi asla içimize almayalım ama başka alternatiflerle karşımıza çıkmaması için devamlı kapımızda bekletelim" zihniyetine sahip olduğunu anlayamamamız. Zaten yukarıdaki görüşler Hıristiyan Batı'nın genlerine işlemiştir. Avrupa nedir? Bir coğrafi bütünlük, siyasi-ekonomik kriterler entegrasyonu ya da maddi refah formülünün ötesinde bir kavramdır. Temelinde Hıristiyanlık, Yahudilik, eski Yunan düşüncesi ve Roma hukuk nizamına, pozitivist kültür karışımı bir kültür ve medeniyet havzası vardır. Avrupa Birliğinin yeni anayasasını hazırlamakla görevli heyetin başkanı, Fransa eski Cumhurbaşkanı Valery Giscard D'Estaing "Türkiye'nin AB'ye girmesi Avrupa'nın sonu olur" sözüyle ne kasdetmiştir? D'Estaing ile görüşen papa, yeni anayasada "Hıristiyanlığın Avrupa kültürünün temeli olduğu" maddesinin eklenmesini istemiştir. Kuzey Kıbrıs'ta bazıları (önemli kısmı) AB uğruna (AB kimliği ve Rum pasaportu için) Türklüğünü, devletini, egemenliğini reddederek Rum'un kölesi olmaya rıza gösterdiler. Türkiye'de de AB uğruna milli ve manevi değerlerini inkar edenler bulunabilir. Türkiye AB'ye girdiğinde dini inançta erozyon olabilir. Çünkü Alman yetkililerin bu konudaki görüşü: "Birinci nesil sizindi. İkinci nesil ortada ama üçüncü ve sonraki nesiller bizimdir." Almanya'daki genç Türk nesillerinde dejenerasyon büyük ölçüdedir. Türkiye'de hızla Hıristiyanlaştırma ve kilise açma faaliyeti şark meselesinin ve Anadolu'yu Endülüsleştirmenin işaretidir. Çağdaşlaşmak, Batılılaşmak, çağdaş uygarlık seviyesi, Batı uygarlığını yakalamak, ne pahasına olursa olsun Avrupa ile bütünleşme sloganlarının arkasında ve asıl hedef ve gizli gündem "Din de dahil Batılılaşma" ve "İslamın imhası, İslamdan uzaklaştırma" temeli yatmaktadır. Macarlar, Finler, Bulgarlar, Ruslar hatta Yunanlıların ve Ermenilerin çoğu Türk boyları idi. Türklüğünü kaybettikleri gibi Türk düşmanı oldular. Bugün de Kuzey Kıbrıs Türklerinin bir kısmı Türklüğünü inkar ediyorlar. Yakında Mazallah Hıristiyan da olabilirler. Netice... Yunanlılar asırlardır nesillerini Türk düşmanlığı, "Megalo idea" ve Ortodoks itikadı ile beşikten mezara kadar her yerde yetiştiriyorlar... ABD ve AB'nin hedefi Türk Milletini milli ve manevi değerlerinden, dininden uzaklaştırarak Türklüğü imhadır. Türklüğün zırhı İslâmiyettir. Bunu çıkaran Türklüğünü kaybeder. 2500 yıllık Türk tarihinde en büyük tehlike ve tuzaklarla karşı karşıyayız. Türk milleti asırlardır İslâmiyete hizmetle şereflendi. Bu hizmetler hürmetine Allahü teâlâ Türk Milletini korusun. Bizleri gafletten uyandırsın. Basiret ve hidayet nasip etsin. (Amin)