Sarkozy'nin Türkiye düşmanlığı pahalıya mal oldu. Hollande 1 milyon 100 bin oy fark ile seçimi kazandı. Le Figaro gazetesine göre 2 milyon Müslüman oyun 1 milyon 860 bini Hollande'a verilmiştir. Bu ise Müslüman oyların yüzde 93'ü demektir. Sarkozy'nin Türkiye'ye ve Müslümanlara düşmanlığı ters tepti. Sarkozy Ermenilerin ve aşırı sağın oyunu almak için Türk ve Müslüman düşmanlığı kozunu kullandı. Hristiyanlar Sarkozy'i destekledi. Sarkozy ayrıca "popülist" politika terkip ediyordu. Fransız kamuoyunda giderek artan yabancı düşmanlığı, İslamofobiden (İslamiyet düşmanlığı) faydalanmak istedi. Fransa'da sağ, kendi kültürüne yabancı kültürlerin girmesini ve yabancı işçi ya da Fransız olmayanların gelirlerinden pay almasına karşıdır. Sarkozy yabancı düşmanlığı, İslamofobi, Türkiye düşmanlığı ile oyunu artırdı ise de Müslümanların oyları ile kıy payı seçimi kaybetti. ABD'nin en büyük karşıtı Fransa'dır. Hatta tarihçi Andre Kaspi'ye göre "Amerikan karşıtlığı ülkemizin mutlak değerlerinden biri. Bilinçli olalım ya da olmayalım. Sözlerimizin, düşüncelerimizin içine işleyen bu değer Fransız kültürünün temellerinden birini meydana getiriyor." Fransa NATO'da olsa da ABD'nin hasmıdır. General De Gaulle ABD'ye karşı idi. "Amerikalılar kendi kıtamızda bize patronluk taslayamaz" diyerek "Bağımsız Avrupa" politikasını savunuyordu. De Gaulle İngiltere'nin AB üyeliğine "ABD'nin Truva Atı" diyerek karşı çıkıyordu. Fransa ve Almanya da Türkiye'nin AB üyeliğine "ABD'nin Truva Atı" diye karşı çıkıyorlar. Aslında bu iki ülke Türkiye'yi bölmek ve zayıflatmak istiyor. Yugoslavya'yı böldüler. Fransa'nın Atlantik'ten Urallar'a ve Almanların (7B) Berlin, Budin, Belgrad, Bükreş, Boğazlar, Basra ve Bombay) hayallerinin önünde en büyük engel Türkiye'dir. Hollande, Sarkozy gibi aşırı Türk düşmanı, yabancı düşmanı değildir. Sarkozy gibi karizmatik ve maceraperest biri de değildir. Ancak en azından ehvendir. Ama dengeleri değiştirecek güçlü bir siyasetçi değildir. Ekonomik krizler devrilemez denen Yunanistan'da Papandreu'yu, İtalya'da Berlusconi'yi, İspanya'da Zapatero'yu ve Fransa'da Sarkozy'yi tepetakla etti. Eski ABD Başkanlarından Carter'ın ulusal güvenlik danışmanı Brzezinski'ye göre "Hiç durmaksızın daha fazla kâr ve kazanç peşinde koşup bu uğurda kimsenin gözünün yaşına bakmayan uluslararası şirketler dizginlenmediği müddetçe krizlerin bitmesi zor."