Balkanlar'da endişeli bekleyiş

Sırbistan ve Kosova Arnavutlarının temsilcilerinin, Viyana'da gerek karşılıklı gerekse ABD, AB, Rusya (troyka) temsilcileri ile yaptıkları görüşmelerde herhangi bir netice çıkmamıştır. Belgrad ve Priştine âdeta anlaşmamak için anlaşmışlardır. Kosovalı Arnavutlar, ABD ve AB görüşmelerde "Martti Ahtisaari Planı"nın temel alınmasını istemişlerdir. Rusya ve Sırbistan ise bu plana karşı çıkmışlardır. Neticede 120 günlük görüşmeler sona ermiş ve statü ile ilgili somut bir netice alınamamıştır. AB içinde Yunanistan, Slovakya ve Romanya da Sırbistan'ın yanındadır. Sonuçsuz görüşmelerden sonra Kosovalı Arnavutların tek taraflı bağımsızlık ilanı Balkanlar'da yeni bir sancılı devre meydana getirecektir. Sırp olmayan milletler bağımsız olurken Kosovalı Arnavutların aynı anayasal haklardan mahum edilmesi hukuka aykırıdır. Kosova'nın bağımsızlığı Bosna-Hersek'te de siyasi sarsıntı meydana getirebilir. Bosna-Hersek Cumhuriyetine dahil olan Sırp Cumhuriyetinin Sırbistan'a ve Hırvatistan çoğunluk bölgenin Hırvatistan'a ilhakı gündeme gelebilir. Dayton Anlaşması üzerinden 12 yıl geçmesine rağmen Bosna-Hersek'te dram bitmiş değildir. 1 milyon kişi ülke ve evlerini terk etmiş ve henüz dönmüş değildir. 300 bin kişi kamptadır. Yurt dışında olan 400 bin kişi geri dönmeye niyetli değildir. Fakat 300 bin kişi evlerine dönüşü beklemektedir. 1995 yılında evlerine dönen Bosnalılar her an Sırp ve Hırvatların döşediği mayınların tehdidi altındadır. Zaten her yıl yüzlerce kişi mayınlar sebebiyle ölmekte ve yaralanmaktadır. Yahudi asıllı Hırvat Josep Broz Tito, Bosnalı Müslümanları İslamiyetten koparmak için her zulmü yapmış idi. Ama kalblerdeki İslamı silememiştir. Bosnalılar 1992-1995 Savaşı ile aslına, manevi ve millî değerlerine dönmüşlerdir... Bu kriz bitecek gibi değildir. Kosovalı Arnavutlar tek taraflı bağımsızlık ilan etmiş olsalar bile, ufukta bir çözüm görünmüyor. ABD bağımsızlıktan yana fakat AB'de bölünmeler var. Halkları azınlıklardan ibaret olan ülkeler bağımsız Kosova'dan ürkmektedirler. Kosova'dan sonra Sancak, Voyvadina, Belçika, Güney Kıbrıs ve diğerleri endişelidir. Kosova ve Bosna, AB'nin arka bahçesidir. Sırbistan'da Miloseviç'in mirasçıları giderek güçlenmektedir ancak Miroslav Miloseviç isimli bir Sırp, Sırp diktatörü Slobodan Miloseviç'in mezarına giderek 1 metre boyunda bir kazığı hortlamasın diye sapladı. Slobodan Miloseviç'in gelini Milica Gajiç bu kişiye dava açtı. Bosnalı Müslümanların yüreğinde Srebrenitsa'nın ve diğer kentlerde Sırpların Müslümanlara yaptığı katliamların acısı dinmiş değildir. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Fransız general, Hollanda'nın 450 kişilik birliği, 50 bin mültecinin açlıkla mücadele ettiği ve Birleşmiş Milletlerin güvenli bölgesi ilan ettiği 60 bin Müslümanın yaşadığı Srebrenitsa'ya Ratko Mladiç emrindeki militanlar girdiler. BM, AB, Fransız general ve Hollanda askerlerinin gözlerinin önünde Srebrenitsa katliamını yaptılar. Mladiç bunlara, "Hvala vam" (teşekkürler) dedi ve kameraya karşı "Bugün 11 Temmuz 1995, Sırplar için kutsal bir günün yıl dönümünü kutlamadan önce Sırp Srebrenitsa'dayız. Bu kenti Sırp milletine armağan ediyorum. Türklere karşı gerçekleştirdiğimiz ayaklanmanın anısına Müslümanlardan öç alma vakti gelmiştir" dedikten sonra meydanda ve fabrikalarda toplanan silahsız Müslümanlar kalleşçe öldürülmüşlerdir. Ve katliamı müteakip Fransız general, Hollanda birlik komutanı ve Mladiç kadehlerini kaldırarak bu katliamı kutlamışlardır...