Balkanlar'da neler oluyor?

A -
A +

Şurası bir gerçek ki, Balkanlar 1389 Kosova Savaşından 19. Asrın ortalarına kadar, en az 500 yıl huzur, adalet, bolluk, güvenlik içinde olup, her etnik grup başta din hürriyeti olmak üzere her türlü insan haklarını doyasıya yudumlayarak "Altın Çağı"nı yaşamıştır. Hatta Yıldırım Beyazıt ile Timur arasındaki Ankara Savaşı'ndan sonra özbeöz Türk olan bir yığın Türk Beyliklerinin Osmanlıdan ayrılması ile, Osmanlı bir nevi dağılma sürecine girdiğinde Balkanlardaki Müslüman olmayan milletler sadık kalmışlar ve Osmanlı öncesi baskı ve zulüm devrine geri dönmemek için Osmanlının himayesini tercih ederek, yeniden güçlenmesini beklemiş ve Osmanlıdan ayrılmamışlardır. İngiltere başta olmak üzere, Fransa, Rusya, Avusturya-Macaristan ve diğerleri Viyana Kongresinde "Mukaddes ittifak" adı altında Osmanlıyı Orta Avrupa'dan, Balkanlardan, Ege ve Akdeniz'den ve nihai hedef olarak Anadolu'dan atmak hususunda birleşmişlerdir. Batı ülkeleri zaman zaman birbiriyle savaşmışlarsa da, Mukaddes İttifak aralarında devam etmiştir. Bu ittifakın üç hedefi gerçekleşmiş olup sıra Anadolu ve KKTC'ye gelmiştir. KKTC fiilen ve hukuken sona ererse Türkiye, Ege'de olduğu gibi Akdeniz'den de atılmış olacak ve denizlerdeki kuşatılma tamamlanmış olacaktır. AB'nin kapısında yarım asra yakındır beklediğimiz halde, Türkiye alınmamış olmakla beraber Türkiye'yi bölmedikçe de almaları mümkün değildir. Asırlardır Balkan milletlerini Osmanlıya düşman ettiler. Misyoner okulları, Osmanlının en sadık milletleri olan Ermeni ve Bulgarları Osmanlıya düşman etmişlerdir. Son günlerde Makedonya'daki karışıklıkların temeli çok öncelere dayanıyor. Bugün "Balkan" kelimesine bile tahammül edemeyen Batı ülkeleri, siyasi terminolojide Balkanlar tabirini "Güneydoğu Avrupa" olarak değiştirmiştir. Aslında Balkanlardaki bütün fitne tohumları 1878 Berlin Konferansında atılmıştır. Bulgaristan'a bağımsızlık tanındığında Bulgaristan sınırındaki nüfusun % 60'ı Müslüman idi. Berlin Konferansında Müslümanlar azınlık statüsünde tanındı. Hıristiyanlara bağımsızlık tanındı ama Müslüman çoğunluğa Boşnaklar dahil devletini kurma hakkı tanınmadı. Ve bu konferansta Arnavutların çoğu Müslüman olduğu için Arnavutlar beş parçaya bölündü. Ve bundan da küçük bir Arnavutluk tanıdılar. Kosova, Makedonya, Karadağ, Yunanistan, Sırbistan'daki Arnavutlar azınlık oldular. Miloseviç'in Büyük Sırbistan hayali ile Yugoslavya'yı teşkil eden milletleri Sırbistan'a dahil etme plânı geri tepti. Almanya'nın Doğu'ya yayılma Büyük Almanya ve Fransa'nın Atlantik'ten Urallar'a, Büyük Fransa hayalleri uğruna Yugoslavya parçalandı. Kosova ve Voyvadin hariç Sırp olmayanlar bağımsızlığını ilân ettiler. Slovenya ile başlayan savaş Hırvatistan ve Bosna- Hersek'te devam etti. Sırplarla savaşmadan bağımsız olan tek federe devlet Makedonya oldu. Sloven ve Hırvatlar Katolik, Boşnaklar Müslümandır. Makedonlar ise Sırplar gibi Ortodokstur. Her ne kadar Avrupa'nın göbeğinde bir İslâm ülkesi olmasın diye ABD'nin baskısı ile Dayton Anlaşması ile Bosna-Hersek'te Müslüman Boşnak, Katolik Hırvat ve Ortodoks Sırplar arasında bir garip idare kurulduysa da; Müslümanlar açısından gayri adil olan bu sistem ölü doğmuş bir sistem olup, dağılmaya mahkumdur. Bosna'nın pamuk ipliğine bağlı iç barışı yine bir tehditle karşı karşıyadır. Aşırı sağcı "Hırvatistan Demokratik Birliği", üç buçuk yıllık iç savaşı bitiren Dayton Barış Anlaşması ile oluşturulan Boşnak Hırvat Federasyonu ile yollarını ayırarak, geçici özerk yönetim kuracağını ilan etti. Bosna, Dayton Anlaşması gereği, her ikisi de kendi içinde özerk Bosna Sırp Cumhuriyeti ve Boşnak Hırvat Federasyonuyla üç etnik grubun da temsil edildiği Üçlü Başkanlık Konseyi tarafından yönetiliyor. Makedonya'daki karışıklıkları geçmişteki hadiseleri bilmeden anlamak mümkün değildir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.