Barzani ve Talabani'ye güvenilir mi?

Maalesef Türkiye 1991 Birinci Körfez Savaşından bu yana Kuzey Irak mevzuunda aktif bir politika takip etmedi. Bölgede inisiyatifi Barzani ve Talabani'ye bıraktı. Bu iki kişi Türkiye'ye geldiklerinde 1996 Ankara Antlaşmasına (sürecine) sadık olduklarını söylerken; Türkiye dışında 1998 Washington Antlaşmasına dayanarak bir devlet olarak ne gerekiyorsa yaptılar. Ne yazık ki, Türkiye oluşan bu tabloyu sadece seyretmekle kaldı. Barzani'nin göz koyduğu Kerkük'te nüfusun yüzde 50'si yani 350 bin Türkmen vardır. Saddam'ın Kerkük'ü Araplaştırma politikasına rağmen Türkmenler çoğunluktadır. ABD'nin Saddam düşmanlığının tek sebebi dünyanın ikinci büyük petrol rezervlerine sahip Irak petrolünü ele geçirmektir. ABD'nin 2 hedefi vardır. Bunlar petrol ve İsrail'in güvenliğidir. Irak kazanı fokurduyor. ABD'nin petrol ve silah lobileri (patronları) savaş istiyorlar. Bush ise onların gücüyle ayakta (iktidarda) durabiliyor. Bush'u o makama getirenler diyet bekliyorlar. Bush bu çok uluslu şirketlerin elinde "esir"den farksızdır. Onların isteklerini yapmaya mahkumdur. Barzani ve Talabani de Bush'un elinde piyondur. Varsayalım Saddam geçmişte olduğu gibi ABD'nin talimatlarına uysa, Barzani ve Talabani'ye ilk ve en büyük kazığı Bush atar. ABD'ye inanmak ahmaklıktır ABD'nin Ankara Büyükelçisi Pearson yaptığı açıklamada Türk yetkililerine oyalamak ve aldatmak için şunları söylemiştir: 1-Irak'ın toprak bütünlüğü korunacak (yani komşulara toprak verilmeyecek ama içinde bölünecektir) 2- Kürt devletine karşıyız 3- Doğal kaynaklar (petrol) merkezi hükümet desteğinde olacak. Ancak Bush'un kasasında Dick Cheney ile Paul Wolfowitz'in beraber hazırladığı Cheney planı vardır ve bu plana göre Irak üçe bölünecektir: 1- Irak'ın merkezi ve sünni Arapların çoğunluk olduğu bölge Birleşik Haşimi Emirliği adı altında Ürdün ile birleşecek başkent Amman olacak. Ürdün Emiri Şerif Abdullah bu devletin emiri olacak. 2- Irak'ın kuzey ve kuzey batısında Kürdistan otonom ve sonra bağımsız olacak. (Musul ve Kerkük bu bölgeye dahildir.) Bu bölgede yüzde 20 Türkmenler ve Araplar azınlık sayılacak. 3- Şii Arapların çoğunluk olduğu güneybatı (Basra Bölgesi) Kuveyt ile birleşecek ve bu devlet yeni bir isim altında dünya siyasetinde yer alacak. Barzani yanlış yoldadır ABD ve İsrail'in çok geniş desteğini alan ve AB'den de yardım gören Barzani ve Talabani MOSSAD'ın talimatları istikametinde hareket etmektedir. Seyid Ka'ka'nın "Bir Peşmergenin Düşüncesi" kitabında Talabani'nin MOSSAD ile 1976'dan bu yana işbirliği açıklanmaktadır. Barzani'nin Alman haftalık gazetesi Die Zeit ile yaptığı röportajında "PKK'ya saygımız var ama birbirimizin işine karışmayız." Demektedir. Gazetenin "Türk hükümeti nerede bir Kürt devleti kurulursa yıkarız diyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna: "Bunlar boş tehditler. Biz Türklere topraklarımızın bir milimetresini bile bırakmayız. Bunun için sadece askerlerimiz değil, kadın, çocuk ve yaşlılarımız da savaşır... Bir Kürt intifadası sokaklarımızı Türk ordusu için mezar haline getirir... Düşmanlarımıza hayatımızı veririz ama Kerkük'ü vermeyiz. Kerkük, Kürdistan'ın kalbi olarak kalacak..." cevabı cüretinin ifadesidir. Yıllardır Barzani baş tacı edildi. Kırmızı pasaport dahi verildi. Ama sonu ne oldu? Veya ne olacak?.