Batı'da "İslâmiyet" güneşi yükseliyor

11 Eylül saldırısından sonra başta ABD olmak üzere Batı'da İslâm düşmanlığı, Müslümanlara baskı ve bunları terörist olarak görme görüşü hızla artmış hatta devlet politikası haline gelmiştir. Bu senaryonun arkasında Yahudi, MOSSAD ve Yahudiye destek veren uluslararası kuruluşlar vardır. Ancak böylesi bir politikaya tepki olarak İslâmiyet de hızla yayılmaktadır. Hidayet Allahü teâlâya aittir. "Rotterdam The Haque Utrecht"in araştırmasına göre: Rotterdam'da doğan her 4 çocuktan 1'i Müslümandır. 20 yıl sonra (2022'de) 18 yaş altındaki grubun yarısı Müslüman olacaktır. Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da çıkan günlük "Metro" gazetesine göre: Amsterdam'daki 600 bin şehir nüfusunun yüzde 13'ü Müslüman, yüzde 10'u Katolik, yüzde 5'i Protestan, yüzde 1'i Yahudi, yüzde 12'si de diğer inanç sahibi kişilerdir. (Müslüman, Hıristiyan, Musevilerin dışındaki inançlara din denmez.) Yüzde 59'u ateisttir. Gazeteye göre Müslümanların sayısı 90 bini aştı. Müslümalara göre ise bu rakamın çok üstünde Müslüman vardır. Ateistlerin bir kısmı kiliseye kayıtlı olmadığı ve vergi ödemediği için ateist gösterilmiştir. Ruhlara şifa, kalplere deva ABD CNN televizyonuna göre: 11 Eylül saldırısından Temmuz 2002 tarihine kadar 34 bin Amerikalı Hıristiyan Müslüman olmuştur. Sosyologlara göre Batı'da İslamiyetin hızla yayılışının sebebi Kur'an-ı kerimin cezbedici özelliğidir. (Elbette Kur'an-ı kerim sonsuz bir deryadır. O'nu ancak belirli özelliklere ve ilimlere sahip müstesna kişiler anlayabilir.) İslâm dinini 1974 yılında resmen tanıyan Belçika'daki Müslüman sayısı 450 bindir. 300 caminin 50'sine bu yıl resmi kimlik verilmesi bekleniyor. Almanya'nın eski başkenti Berlin'de 350 bin Müslüman yaşıyor. 86 cami ve mescid olan Berlin'de sadece 3 caminin minaresi var. Almanya'da yaşayan Türklere ait 45 bin firmanın 10 bini Berlin'dedir. Berlin'de yaşayan 25 bin Yahudi'nin ilk-orta-lise-üniversite okulları, mezarlıkları ve hastaneleri var. Müslümanların henüz okulları yok. ABD Kuzey Carolina Üniversitesinde "İlk Vahiyler, Kur'an-ı Kerim'e Yaklaşım" isimli panel için 4200 öğrenciye, Amerikalı yazar Michael Clyzy'in Kur'an-ı kerim ile ilgili eserinin okunması tavsiye edildi. Muhafazakârların itirazı üzerine Richmond 4. Temyiz Mahkemesi paneli iptal etmedi. Kitabı okumayı reddeden ödevden muaf olacağı açıklandı. 4200 öğrenciden sadece 2'si okumadı. Geriye kalan 4198 öğrencinin hepsi okudu. Kilise, Müslümanlık aşılanıyor diye tepki gösterdi. Öğrenciler eserin tesiri altında kaldıklarını kendilerine anlatılan İslâmiyet ile gerçek İslâmın ayrı olduğunu ifade ettiler. ABD'nin Afganistan'ı işgalinden önce İngiltere'nin Sunday Express adlı bulvar gazetesinin kadın muhabiri Yuonne Ridley, burka giyerek 2 refakatçisi ile Afganistan'a girdi. Kabil'de tutuklandı. Kabil hapishanesinde kaldı. Serbest kalınca İslâmiyeti ve Kur'an-ı kerimi inceledi ve Müslüman olmaya karar verdi. Fas'ın başkenti Rabat'ta yapılan "Batı İletişim Araçlarında İslâm İmgesi" başlıklı toplantıda Washington D. C. Amerikan Üniversitesi İslâmi Çalışmalar Kürsüsü Başkanı Ekber Ahmed yaptığı açıklamada: "Son 20 yıldır, Hollywood'da yapılan bütün filmlerde İslâm eşittir terör fikri telkin edilmektedir. Bazı güçler kavga istiyorlar" demiştir. Bazı haller vardır, şer gibi görünür. Ama hakikâtte hayırdır. Biz bilmeyiz. O bilir. Bize düşen "kul"luk gibi şerefli bir makamdan düşmemektir...