Batılı yazarın itirafları

A -
A +

İnsaf, hakkı hak sahibine teslim etmek demektir. Bir meselede bir Müslüman insafsız olabilir. Müslüman olmayan biri de her konuda değil ama bazı meselelerde insaf ehli olabilir. 11 Eylül saldırısı konusunda İngiliz asıllı ve İslâm araştırmacısı Karen Armstrong'un The Guardian Gazetesinde iki bölüm halindeki araştırma yazısında gerçekler dile getirilmiştir. Daha önce 2 defa sizlere arz ettiğim bu yazının şimdi son bölümünü naklediyorum: "Mısır, Tunus gibi bir yığın İslâm ülkeleri, Batı'yı taklit yoluyla modernleşme adı altında Batılılaşmayı denediler. Bu ise halk arasında ters tepki yaptı. Çünkü halk yeni yöneticilerin kendi örf ve adetlerini, dini inanç ve geleneklerini hor gördüklerini müşahede ettiler. Ve yönetimlerinden soğudular. Diğer taraftan Batılılar sömürgeleştirdikleri ülkelerde okullar, hastaneler açtılar. Fakat bütün bunlar Batı'nın menfaatlerine yönelik faaliyetlerdi. Ülkeyi Batı'ya daha fazla bağımlı hale getirmek maksadıyla yapılan işlerdi. Nitekim misyonerler bu okullarda halkın çocuklarına dini değer ve geleneklerini kötülediler. Adeta dinlerine düşman ettiler. Kendi kültürlerini küçük gösterdiler. Bu okullardan mezun olanlar sonunda kendilerini ne Doğulu hisseder oldular ne de Batılı. Okumuşlar halktan koptu. Aydın halka, halk aydına yabancılaştı. Batıcı zümre ile dindar halk birbirinden uzaklaştı. Aydınların çoğu Batı'nın devşirme askerleri oldular." Saldırıyı Müslümanlar yapmadı "Bununla beraber itiraf etmeliyiz ki, 11 Eylül saldırısı beni tam anlamıyla hayrete düşürdü. Çünkü bu saldırı, benim incelemiş olduğum fundamentalistlerin hiçbirinin yapacağı bir işe benzemiyordu. Görünen odur ki, suçlu ilan edilen Mısırlı M. Ata uçağa binmezden önce votka içmişti. Alkol Kur'an-ı kerimde kesinkes yasaklanmıştır. Ve kendisini şehid adayı gören bir kimsenin nefesi votka kokarken Cennet'e girebilmeyi düşünmesi asla mümkün değildir. Pensilvanya'da düşen uçaktaki terörist olduğu iddia edilen Lübnanlı Ziyad Cerrahi'nin gece kulüplerine devam eden biri olduğu iddia ediliyor. Halbuki Müslüman fundamentalistler yani İslamı yaşayanlar çok disiplinli bir hayat sürerler. Kesinlikle içki içmezler, uyuşturucu kullanmazlar, fuhuş yapmazlar hatta gözlerini bile haramdan sakınırlar. Gece kulüpleri gibi eğlence yerlerine adımlarını dahi atmazlar. Bütün bunları cahiliye davranışı olarak görür ve nefret ederler. Bir olup bitene, bir de bildiğim hakikatlere bakıyorum. Bu meselenin malum fundamentalizmle hiçbir bağının olmadığını görüyor ve diyorum ki, galiba bu çok garip, çok tuhaf ve hiç görülmedik bir eylem şekli! Böyle bir eylemi de Müslümanların yapmayacağına inanıyorum." Batı ne yapmalıdır? "P eki bundan sonra Batılılar olarak bizler ne yapmalıyız? Zira bu trajediyi hayra çevirmek de pekâlâ mümkündür. Öncelikle bizler, biz Batılı vatandaşlar terörle mücadeleyi, politikacılarımıza veya ordularımıza bırakmamalıyız. Ruanda, Keşmir'de, Doğu Türkistan'da, Çeçenistan'da, Kosova, Bosna-Hersek ve bilhassa Serebrenitza'da, Filistin'de ve Lübnan'da yapılanlara seyirci kaldığımız gibi, artık zulüm ve cinayetlere kayıtsız kalamayız. Hem İslam Dünyasının hem de diğer üçüncü dünya ülkelerinin gönüllerini kazanacak hareketlerde bulunmalıyız. Batı'nın ticaret ve sanayi yolu başta olmak üzere her bakımdan kendilerine zulmettiğine, sömürdüğüne inanıyorlar. Siyasi oyunlarla kendilerine haksızlık edildiğine inanıyorlar." Şer gibi görünen bazı şeylerin altında hayırlar vardır. Çünkü Müslümanlar asırlardır Batıcılık afyonu ile uyutuldular. Afganistan'a saldırı ile yavaş yavaş uyanma başladı.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.