Bir misyoner kitabında diyor ki: "Misyonerlerin temel vazifesi, ticarete uygun bir ortam hazırlamaktır. İnsanda meydana getirdikleri ruhsal heyecan ve benzeri duygular; yerli ırkın (halkın) Batı Medeniyetine eğilim duyması sonucunu vermektedir. Dünyayı ve Batı Medeniyetini yakından tanımaları, Batı'daki halklar gibi yaşama isteğini artırmakta ve bunun takibi neticesi olarak ticaret faaliyeti artmaktadır. Az gelişmiş ülkeleri sömürmenin mekanizması yerli halkı kendi kültüründen uzaklaştırıp, kültürsüzleştirmektedir." (Atilla İlhan'ın Hem Diyanet, Hem Ticaret yazısı). Tevfik Çavdar'ın 1970 yılı ocak ayında çıkan "Osmanlıların Yarı Sömürge Oluşu" eserinde; "Memaliki Mahmusa-i Şahane'de faaliyet halinde bulunan başta The Curch Missionary Society, Jesuite, Capucine, Deutschland Palastina Venein, ..... Board of Mission olmak üzere çeşitli Emperyalist ülkelerden toplam 111 misyoner teşkilat var idi." Bugün ise Türkiye'de faaliyet gösteren Güney Koreli'den, İsveç'e kadar yüzlerce misyoner teşkilatı ve kilise ile yüz binlerce ifade edilen (turist kılıklı) misyoner Anadolu ve Trakya'da (Türkiye'de) son derece büyük bir yıkıcı faaliyetler içindedirler. İman ve İlmihal bilgileriyle Kur'an-ı Kerim'den koparılan gençler dünya menfaatleri karşılığı ebedi azaba düşmektedirler. "Taşeron" aydınlar! Bu söz elbette bana ait değildir. "Vatan sevgisi imandandır." Ben iman ehliyim. Bu söz misyoner bir teşkilata aittir. 1918-1923 yılları arasında misyonerlerin idare ettiği yabancı ülke kolejlerinde yetişenler, "..... Mandası" diye yırtınıyor ve söz konusu emperyalist ülkeden heyet üzerine heyetler geliyordu. "... Osmanlı toprağına ilk ayak basan (15 Ocak 1820) misyonerler "... Boand Commissioners Foreign Missions adına çalışan Pliny Fisk ve Levi Parsons idi. Bunlara 1833 tarihli talimat mektubunda şu görev veriliyordu; BU MUKADDES (KUSTAS) VE VA'D EDILMIŞ TOPRAKLAR SİLAHSIZ YİNE HAÇLI SEFERİ İLE TÜRKLERİ İSLAMİYETTEN KOPARARAK GERİ ALINACAKTIR..." içimizdeki bazı ateist, kandırılmış ya da inancı gereği İslamiyet'e düşman (sözde) bazı aydınlar bu görevde taşeronluk yapmaktadırlar. Türkiye Asya'nın Anavatanıdır Misyoner teşkilatların talimatı şöyle devam etmektedir: "Bu sebeple (bu toprakları geri almak için) biz Türkiye'de Hıristiyanlar ve Hıristiyanlık için, Türkleri Hıristiyanlaştırmak için okul, hastane açıyoruz. İlaç götürüyoruz. Modern tıbbı ve eğitimi kuruyoruz. TÜRKLER BİZİ İSTEMEYEBİLİR AMA ORANIN SAHİBİ TÜRKLER DEĞİL Kİ. Elbette hedef yalnızca Türkiye değildir. Türkiye aynı zamanda Asya'nın Anavatanıdır..." (Ali Rıza Bayzan'ın "Protestan Misyoner Örgütlerin Türkiye operasyonu", Atilla İlhan'ın "Türkiye, Asya'nın Anavatanıdır" makalesi...)