Batı'nın İslâm Dünyasına taktiği

1976 yılında ölen Batılı düşünür Arnold Toynbe eserinde şunları ifade ediyor: "21. asırda (İzm)ler ve ideolojiler itibarını tamamen kaybedecektir. Çünkü insanlık bunlarda aradığı maddi ve manevi huzuru bulamadı. Önümüzdeki yüzyıl ya dinler yüzyılı olacaktır ya da hiçbir şey... Bence insanlık büyük dinlere yönelecektir. İslâmiyet ise, sahneyi doldurmaya adaydır. Hesaplarınızı ona göre yapın. Yoksa çok geç kalabilirsiniz. Her çareye başvurarak İslâmiyeti gözden düşürün. İslâm ülkelerinin aydın, idareci, yazar ve liderleri Batı kültüründe yetişen kişiler olmalıdır." Medeniyetler çatışması mı?!. Hungtington ise İslâmiyeti gözden düşürmek için, bunu meydan okuma ve şiddete başvurarak değil; medeniyetler çatışması şeklinde yapılmasını tavsiye etmektedir. James D. Davidson, The Great Leekoning- timon and Schuster co./ 93 eserinde: "Marksizmi, komünizmi şiddet yiyip bitirdi. İslâmı ve Müslümanları şiddete, teröre bulaştırmakla İslâmı gözden düşürebiliriz. Müslümanlara şiddet uygulamak için onları terörist göstermek kaçınılmazdır. İslam adı taşıyan terör örgütleri kurarak, satın aldığımız ya da beyinleri yıkanan Müslümanları terörde kullanmalıyız... Müslümanlar terör tuzağıyla, Marksist-Leninist-Maocu komünist eylemcilerin durumuna düşürülmelidir... Marks-Lenin-Mao diğer sahte peygamberler gibi kısa ömürlü oldular. İslâm'a gelince tarih İslâm ile asırlardır yüz yüze bulunuyor. İslâm bugün yeniden harekete geçmiştir. İslâm Batı için, ekonomik bakımdan, katı Sovyet imparatorluğunun asla olmadığı kadar yıkıcı olabilir... İslâm, modernite öncesi tüm dinler ve geleneksel tüm toplumlar içinde en canlı dindir. Bu yayılmacı dinin enerjisi militan bir karakterde yenilenmiş gözükmektedir. Bunun bir anlamı da şudur: Kapitalist Batı'nın hedefi, eski materyalist düşmandan, dinsel bir düşmana yönelmiş bulunuyor... İslâm, dünyadaki petrol servetine sahip ama kontrol edemeyen Müslümanların inancıdır. Kuzey-Güney yani Hıristiyan-Müslüman çekişmesi, İslâm ile geniş kısmı kuzey Hıristiyanlığı arasında olmak üzere, Hıristiyanlar arasındaki dini farklılıklar temeli üzerine bina edilmiştir." Joan Enriquez diyor ki: El Kaide kılıflı Haçlı oyunu oynanmaktadır. Cezayir dahil dünyanın her köşesinde İslâm adı altındaki terör örgütlerinin beyni (kurucusu) Batılı İstihbarat kuruluşlarıdır. Batı, Müslümanlararası hesaplaşma bekliyor. İslâma terör sıçratmak istiyorlar. Aslında medeniyetler çatışması, İslâm ülkelerinin zenginliklerini paylaşma savaşıdır. Harvard Üniversitesi Öğretim Görevlisi Joan Enriquez diyor ki: "İslâm Dünyası insan medeniyetinin ve başarısının öncüsü olmuştur. İslâm medeniyeti Avrupa'dan 300 yıl daha ileriydi. (Beşikten mezara kadar ilim öğrenin) ve (Alimler peygamberlerin vârisidir) ve daha çok sayıda ilmi teşvik eden emirlere rağmen şimdi Kosta Riko'nun gerisinde kim bıraktı? Böyle ilerici bir dinle nasıl geride kaldınız?" İstisnalar hariç, İslâm ülkelerini idare edenler ile sözde aydınları Batı'nın tuzağına düşerek ya da bilerek Müslümanları geri bıraktılar.