Batı'nın istismar malzemesi

Yalana dayalı "Sözde Ermeni Soykırımı" geçmişte olduğu gibi bugün ve önümüzdeki yıllarda bilhassa Avrupa Birliği müzakerelerinde gündeme gelecektir. Marsilya Ermeni mafyası ile sıkı iş birliği içinde olan bazı Fransızlar, Türkiye'nin tam üyeliğini bozmak için her çareye başvuracaklardır. Türkiye sözde Ermeni soykırımı ile ilgili bütün arşivleri, AB'nin ve dünya kamuoyunun önüne sermelidir. Bugüne kadar Türkiye konu hakkında çok pasif davrandı. Sözde Ermeni soykırımının temelinde Sevr özlemi vardır. Türkiye'yi bölmek vardır. Ancak Türkiye'deki Ermeniler Batı'nın bu konudaki tavrından tedirgindir. Emperyalist güçler dış ülkelerdeki Ermenileri kullanmaktadır. Türk düşmanlarının hedefi (Terör-Tanıma- Tazminat-Toprak) olan "4 T" formülüdür. Ermeni kimdir? Araştırmacı yazar Prof. Dr. Abdurrahman Küçük'ün bu soruya verdiği cevap şöyle: "Çoğunlukla Hıristiyanlaşmış Türk boylarından biri ile Hayk, Pers, Yunan ve Gürcü gibi etnik unsurların Hıristiyanlık şemsiyesi ve coğrafi bölgeyi ifade eden Süryanice (dağlık memleket) anlamına gelen (Ermenistan) adı altında birleşen topluluk" (Ermeni Kilisesi ve Türkler sayfa: 4- 8) Ermeniler 3. asırdan itibaren Hıristiyan olmaya başlamışlardır. Türk asıllı Aziz Giregoir (kirkor) tarafından çoğu Hıristiyanlaştırılmıştır. Ortodokslar ve Katolikler Ermenileri kendi inançlarına döndürmek için ağır baskılar yaptılar. Ermeniler en büyük dini hoşgörüyü İslamla birlikte Selçuklu ve Osmanlı devrinde yaşamıştır. Selçuklu ve Osmanlının "Millet-i Sadıka" olan isimlendirdiği Ermenilerin bir kısmını Rusya ve batılı ülkeler Osmanlı'ya düşman etti. Tarih boyunca Türklere ve bilhassa Osmanlı'ya en büyük düşmanlık Hıristiyanlaşmış Türk asıllı Ermeniler, Türk asıllı Bulgarlar, Türk asıllı Macarlar ve Türk asıllı Anadolu Rumlarından ve Ortodoks olan Tatar Türkü asıllı Rus asilzadelerinden gelmiştir. Misyonerler 2020 yılına kadar 10 milyon Türkü Hıristiyanlaştırdıklarında, ülkenin bölünmesini bunlara havale edecekleri kesindir. Ermeni tarihi Ermeni tarihçilerin kendi tarihlerinde hemfikir olmadıkları görüşleri şöyle: 1- Ermenileri Nuh Aleyhisselam'a dayandıran görüş. 2- Ermenileri Urartulara dayandıran görüş. 3- Ermenileri Urartu bölgesini işgal eden bir trake-frigo soyuna dayandıran görüş. 4- Güney Kafkas ırkı olarak kabul eden görüş. 5- Ermenileri bir Turan ırkı olarak kabul eden görüş. Anadolu'nun ilk sakinleri Hattiler, Hititler ve Ön Türkler'dir. Ayrıca Ermeniler ile Urartular arasında hiçbir ilgi yoktur. Ermenilerin iddia ettiği topraklarda Ermeni devleti diye bir devletleri olmamıştır. Buralarda sadece derebeylik halinde yaşamışlar. Anadolu, M.Ö. 521-344 Persler, M.Ö.344-215 Makedonya, M.Ö. 215-190 Selefkitler, M.Ö. 190-M.S. 224 Roma İmparatorluğu ve Partların bir parçası, M.S. 224-5. yüzyıl Sasaniler ve Roma İmparatorluğu, 5. asır ile 7. asır arası Doğu Roma İmparatorluğu, 7. asır ile 10. yüzyıl arası İslam (Arapların), 10. yüzyıl ile 11. yüzyıl arası Bizans ve 11. asırdan bu yana Selçuklu-Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyetinin toprakları olmuştur. Ermeniler tarih boyunca başka devletlerin azınlıkları olarak derebeylik şeklinde yaşamışlardır. Tek istisna M.Ö. 95-66 yılları arasında 30 yıl 2. Tigran döneminde bağımsız olmuşlardır. Bağımsızlığına ise Romalılar son vermiştir. İtiraflar: Ermeni rahibi Urfalı Matheus eserinde: "İnsanların en adili, en akıllı ve kudretlisi Selçuklu Sultanı Melikşah bütün insanlara ve Hıristiyanlara karşı baba gibi idi. Bütün Ermeni ve Rumlar kendi istekleriyle onun yönetimine girdiler." Süryani Mihail ise eserinde şöyle diyor: "Türkler, Rumlar gibi kimsenin dinine ve inancına karışmıyor. Hiçbir baskı ve zulüm düşünmüyorlar..."