BEŞLİ ÇETE!..

A -
A +
1960 Darbesinden bu yana Türkiye’de yapılan darbelerin, ekonomik ve siyasi krizlerin arkasında dış güçlerin olduğu inkârı mümkün olmayan bir gerçektir. “Yeter Söz Milletindir” sözü ile ilk defa millî irade ile işbaşına gelen Demokrat Parti lideri Adnan Menderes, Türkiye’nin yalnız tarım ülkesi değil sanayi ülkesi olma yolunu açtı. Montaj sanayi ile başlandı ve az da olsa yol alındı.
ABD bu durumdan rahatsız oldu. ABD, Türkiye ile olan münasebetlerinin bozulacağı tehdidini savurdu. Menderes, İstanbul’da (Surlar içinde) tıpkı Vatikan gibi Ortodoks Dini Devlet kurulma projesini öğrenince Anadolu’dan İstanbul’a göçe müsaade etti. İstanbul gecekondular ile doldu. Böylece planlarını sekteye uğrattı.
Menderes Sovyetler Birliği ile yakınlaşmak istedi. Ve Rusya’dan randevu da alındı. ABD Menderes’i devirmek için bazı güçleri devreye soktu. Olaylar İstanbul Üniversitesi’nde başladı ve giderek kaosa sürüklendi.
27 Mayıs 1960 darbesi yapıldı ve çok kıymetli subaylar dahil 7 bin subay emekli yapıldı. Emekli ikramiyeleri ABD yardımı ile ödendi.
12 Mart 1971 müdahalesi ile demokrasi bir kez daha rafa kaldırıldı. On senede bir darbeler takip etti. 12 Eylül 1980 darbesinin de arkasında yine ABD ve AB (Avrupa) vardı. Darbenin olduğu gece ABD Güvenlik Konseyi Türkiye Masası Şefi Paul Henze, ABD Başkanı Carter’e “Senin çocuklar işi bitirdi” haberini verdi.
Küresel sermaye ve onların idaresindeki emperyalist güçler “Güçlü Türkiye” görmek istemiyorlar. Ekonomi araştırma kuruluşlarına göre; “2040 yılında Türkiye'nin, dünyanın 12’nci ekonomik gücü olması tahmin ediliyor. Rusya, Güney Kore, Avustralya ve Hollanda geride kalacak. Akıllı olsalar Türkiye’yi yanlarına almaları gerekir.”
Akıl sadece iman ehline aittir. İmanı olmayan zeki hatta dâhi olabilir ama asla ve asla akıllı değildir.
Onlar ayakları üzerinde dik duran Türkiye yerine; dizleri üzerine çökmüş Batı’nın vesayeti altında bir eli ile taviz veren diğer eli ile kredi isteyen bir Türkiye özlemi içindeler. Dünyadaki huzursuzluk, terör, adaletsizlik ve ekonomik dengesizliğin en büyük sorumlusu Birleşmiş Milletler Teşkilatı ve münhasıran Güvenlik Konseyidir. Ve Dünya 5 kişilik "çete"nin vesayeti altındadır.
71 yıl önce o günkü şartlar ve dengelere göre kurulan bu teşkilat son kullanma tarihini bitirmiştir. Fransa ve İngiltere’nin Almanya, Japonya ve diğer ülkelerden farkı nedir? 2040 yılında Rusya, Türkiye’nin gerisinde kalacaktır. 2 milyar Müslümanı temsil eden üye yoktur. Hindistan nüfusu Çin’den fazladır. Çin’in özelliği nedir?
71 yıl içinde bu beşli çeteyi ilk defa suçlayan Erdoğan’dır ve bu çetenin tahtını sallamıştır. Halep’e yardım konvoyunu zalim Esad bomba ile yok etmiştir. Suriye’nin ve Müslümanların azgın düşmanı Esad’ın 61 katil askeri için Güvenlik Konseyi toplanıyor. 600 bin Suriyeliyi katleden Esad için bu zalim Güvenlik Konseyi bir şey yapmıyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Suriye’deki felaketi ülke liderinin yüzüne vurarak; “katliamlara yardım edenler ve planlayanlar bu salondadır.” Sözü doğrudur ve Obama ile Putin başaktörlerdir.
Türkiye 2 milyon 700 bin Suriyeli ve 300 bin Iraklı göçmene 25 milyar dolar harcarken, Birleşmiş Milletler'in yardımı çok komik bir tutardır.
İkinci Dünya Savaşında ABD Başkanı Roosevelt Yahudi idi ve 51 danışmanın tamamı da Yahudi idi. Birleşmiş Milletler Yahudi’nin dünya hakimiyeti için kuruldu ve Birleşmiş Milletlere ait kuruluşların başkan ya da yardımcıları Yahudi asıllıdır.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.