Bush iktidarı ve Hıristiyanlık faktörü

A -
A +

ABD'nin Irak'ı işgalinde İsrail'in güvenliği ve Nil'den Fırat'a Büyük İsrail (Arz-ı Mev'ud) gerçekleşmesi yanında, fundamentalist Hıristiyanların İslâm düşmanlığı da asla küçümsenemez. New York Times gazetesinde Thomas L. Friedman makalesinde şu itirafı yapmaktadır: "Irak'la savaşın gerçek sebebi asla kitle imha silahı değildir. ABD iktidarı Irak'ta kitle imha silahı olmadığını biliyordu. Irak'ın işgalinin asıl hedefi İslâm Dünyasının kalbine bir hançer gibi girmek idi. Ortadoğu'yu ABD hegemonyasına sokmanın yolu Irak ve Bağdat'tan geçer. Ayrıca Iraklı Kürtler Ortadoğu'nun işgalinde ABD'nin gönüllü askerleridir." ABD'nin İslâmiyet'e bakışı New York Times gazetesinde yer alan haber ve yorumlara göre: "Ohio Eyaleti Groue City kentinde 43 bin Evangelist'in katıldığı seminerde İslâmiyet tartışıldı. İslâmiyete saldırıların yoğun olduğu bu seminerde Müslümanların ve bilhassa Irak, Kürt, Kafkasya, Orta Asya ve Anadolu'da yaşayan halkların Hıristiyanlaştırılması için metodlar görüşüldü. Criswell Üniversitesi Teoloji Profesörü Ergun Caner (Türk asıllı olup Hıristiyan olan bu mürted) Türklerin Hıristiyanlaşması konusunda çeşitli yollar anlattı. Ve 11 Eylül saldırılarından sonra İslâmiyetin ABD ve Hıristiyan Batı için küresel tehdit olduğunu söyledi. Hıristiyan din adamlarının, Müslümanlık günümüzde kötülük sembolüdür. Komünizm ve Rusya tehdidinden sonra Hıristiyan dünyasının bir numaralı düşmanı İslâmiyet ve bu dini yaşayan Müslümanlardır görüşü oybirliği ile kabul edildi." Milli Evangelistler Derneği sözcüsü Richard Cizik yaptığı konuşmada: "Müslümanların modern çağda şer imparatorluğu ile eşdeğer hale geldiklerini" söyledi. Kutsal topraklara dönüş Seminerde ayrıca Irak'ın işgali ile kutsal topraklara dönüş hareketinin başladığı, Anadolu dahil Hıristiyanların kutsal toprakları ve ilk Hıristiyan bölgelerinin geri alınacağı ilan edilmiştir. Bu arada İstanbul'un fethi ve onu feth eden Fatih Sultan Mehmed Han ve Osmanlılara hakaret edilmiş ve asırlar sonra İspanya'nın Endülüs yıkılarak yeniden Hıristiyanların eline geçtiği gibi, İstanbul ve Anadolu'nun da bir gün Hıristiyan toprakları olacağı açıkça ifade edilmiştir. Bu seminerde Bush'a dini konularda danışmanlık yapan Falwell, Pat Robertson, Franklin Graham ve Jerry Vines İslâmiyet aleyhine görüş ve sataşmalara katılmışlardır. Bush'un bir Hıristiyan tarikatının mensubu olduğu bilinen bir gerçektir. Kuzey Carolina Wake Forest Üniversitesi Öğretim Görevlisi Charles Cambali yaptığı konuşmada: "İslamiyet, Hıristiyanlığı tehdit eden tek dindir. Bu bizim bilinç altımıza işlemiş ve kültürümüzde yer almış bir gerçektir." demiştir. Merak ediyorum; acaba Türkiye'deki (sözde) aydın, yazar ve bürokratların İslamiyete ve Müslümanlara saldırıları ile ABD'deki Hıristiyan fundamentalistler arasında organik ya da inorganik bir bağ var mı? Çünkü İslamiyete ve Müslümanlara yapılan her saldırıda art niyet aramak benim adetimdir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.