Cezayir cuntasının kirli çamaşırları

Bir ülkede baskı, devlet terörü, katliam, irtica yaygarası varsa; bu ülkedeki yolsuzluk ve kirli işleri ve pis kokuları gizleme faaliyetleri var demektir. Cezayir ordusunda istihbarat astsubayı iken Fransa'ya kaçan Habib Suadiye'nin "Kirli Savaş" (An Inguriry In to The Algerıan Massacres) kitabında, Cezayir ordusunda 11 Generali Cezayir Halkını katletmekle suçlamaktadır. Cezayir'de İslami Selamet Cephesi 1992 yılında seçimi büyük oy farkı ile kazandı. Ordu ve o tarihteki savunma bakanı General Halid Nezzar, seçimi iptal etti ve iktidara el koydu. Katliamı ordu yaptı Kitabın yazarı delillere dayanarak 1992-2002 arasında 150 bin Cezayirli'yi cuntanın emri ile Cezayir ordusunun katlettiğini yazmaktadır. Eski Savunma Bakanı General Halid Nezzar, iftira davası açmıştır. Duruşmada dinlenen ve Cezayir ordusunda görev yapmakta iken Fransa'ya iltica eden 9 Cezayirli subay; General Halid Nezzar'ın da içinde bulunduğu 11 generali katliam suçu ile mahkemeye verdiler. İnsan Hakları kuruluşları ise bu davanın Lahey'e, Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesine gönderilmesini istemiştir. Mahkemeye arka kapıdan giren General Halid Nezzar bu suçlamaları reddetmiştir. General Halid Nezzar'ın babası 1962 öncesi Fransa ordusunun Cezayir'deki soykırım ve katliamlarına katılan üst rütbeli subay idi. Silahlı İslami Grup (GIA)'yı cunta kurdu Paris'teki duruşmada tanıklık yapan Cezayir'in istihbarat subaylarından Yüzbaşı Muhammed Samnayi ifadesinde; "Selamet Cephesinin iktidarını önlemek için, Silahlı İslami Grubu (GIA) biz Cezayir ordusu kurduk. Katliamları ordu yaptı ve Müslümanların üzerine attı. Gelişigüzel tutukladık. Suçsuz kişilere ölünceye kadar işkence yapıldı. İslami hareketi Marjinalleştirmek istedik. Müslüman gibi yiyip, onlar gibi sakal bıraktık. Suçlu diye daha önce tespit ettiğimiz İslami Selamet Cephesi mensuplarını katlettik. Bir kısmını tutuklayıp işkence ile öldürdük." Bu kitabı yazan ise; "Bu kitabı niçin yazdım? Cezayirli subay arkadaşlarımın 15 yaşındaki bir çocuğu diri diri yaktığını gördüm. Askerlerin sivilleri katledip Müslümanların üzerine attıklarını gördüm. Müslüman ve İslami Selamet Cephesi mensubu olduğu için bu kişileri soğukkanlılıkla öldüren albayları gördüm. Hapishanelerde korkunç işkencelerini gördüm. Susmamam ve suskunluk duvarını yıkmam gerekiyordu." Bu cinayetler para için yapıldı Petrol, doğalgaz, ihracat ve ithalat bütün ekonomi generallerin elindedir. "Ocakçılar" adı verilen generaller ile mafya ve bürokratlar iktidarda kalıp bu soygun ve hortumlamayı devam ettirmek için kitle katliamlar, evleri dinamitle uçurma, camiden çıkanların üzerine ateş açma, gizli tutuklama, adam kaçırma yaparak bu suçları Müslümanların üzerine atmaktadırlar.