Çok uluslu şirketlerin emrinde

Ben araştırmacı bir yazarım. Bunun için yazılarımdaki iddialar ve bilgiler, kesin olarak belgelere dayalıdır. Thorstein Veblen isimli bilim adamı "The Theorg of Business Enterprise" isimli eserinde, ABD'nin elde ettiği kârların hususi imtiyazlı iş dünyasının seçkinlerine aktarıldığını; ancak kazançların çok ötesinde muazzam boyuttaki maliyetlerin, halkın geri kalan kısmına yüklendiğini başka bir ifade ile uluslararası şirketler kazançların hasadını toplarken, halkın sırtına yüklenen maliyeti hiç umursamadığı anlatılır. "General Motors, General Dynamics, General Electric ve diğer generaller (çok uluslu şirketler)in güven içinde olması adına gereken harcamaları ABD hükümeti, yani vergi ödeyenler yüklenir. Özet olarak ifade etmek gerekirse generallerin (çok uluslu şirketlerin) bir dolarını korumak için, halkın en az 3, 4 ya da 5 doları harcanır." Terörizm destekçisi ABD Bu iddia bana ait değildir. İngiliz tarihçi Mark Curtis, ABD'li bilim adamı ve dışpolitika uzmanı Edward Herman, Ekonomist J.W. Smith, CIA eski uzmanı John Stockwell ve bilim adamı Thorstein Vebler'in ortak görüşüdür. Bunların eserlerindeki görüşlerine göre: "1904'ten bu yana bütün hadiseler, dünyada terörizmin en büyük destekçisinin ABD olduğunu göstermektedir. ABD ve Batı'nın dış politikası insan haklarına gölge düşürmekle kalmıyor. Çok uluslu şirketlerin menfaatlerini korumak için, ABD siyasetinin sürekli olarak şiddet dolu hareketlerini ortaya koyuyor. ABD, diğerlerini (terörist) veya (terörizmin destekçisi) olarak adlandıracak ahlaki üstünlüğe sahip değil. Önce kendi kanlı terörizm saldırılarını düzeltmesi gerekiyor. Terörizm ABD dışpolitikasının ayrılmaz bir parçasıdır. ABD bu araçtan seçkinlerin (çok uluslu şirketlerin) stratejik ve ekonomik menfaatleri tehlikeye düştüğü her defasında faydalandı. ABD kendi hegemonyasını devam ettirmek ve kendi seçkin şirketlerinin menfaatlerini korumak için bütün dünyada gerçek özgürlüğe, demokrasiye, çok partili demokratik rejime ve insan haklarına karşı çıktı." ABD'nin silinme korkusu! "ABD ve Batı'nın yıllardır üçüncü dünyaya karşı sürdürdüğü umutları söndüren, yüzbinler ve bazı yerlerde milyonlarca insanı öldüren, acımasızca yoksullaştıran, temel insan haklarını inkar eden, sosyal ve ekonomik hakları ezen savaşı, şiddet ve vahşet doludur. Ezilen bu ülkeler şimdi kendilerine yapılan taktiklerle direnmeleri ve ABD'nin öğrettiği metodlarla yine bu ülkeye karşı mücadele etmeleri ABD ve onu destekleyenlerde panik meydana getirmiştir." Türk kamuoyunun yüzde 71'i ABD'yi Türkiye'nin bağımsızlık ve üniter yapısı açısından tehdit olarak görmesi, Türk halkının bu konuda uyandığının ve şuurlandığının göstergesidir. Zaten yıllardır biz de bunu anlatmaya çalışmadık mı?