Birleşmiş Milletler raporuna göre 192 ülke içinde gerçek demokrasinin hakim olduğu 21 ülke vardır. Maalesef Türkiye ve hiçbir İslam ülkesi bu 21 ülke içinde değildir. Türkiye ise yarı demokratik ülkeler içindedir. Tanzimattan bu yana oligarşik elit zümre Osmanlı'nın ve Türkiye'nin demokratik bir ülke olmasını, çok partili sistemi, ülkenin başta ekonomik, eğitim, teknoloji olmak üzere birçok sahada geri kalmasını sağlamışlar ve bu geri kalışı İslamiyete iftira ederek kendi suçlarını örtmeye çalışmışlardır. Birbuçuk asırdır ülkeyi menfaatleri gereği karıştıran darbelere ve çok partili rejimin askıya alınması için ortam hazırlayan bu oligarşik zümredir. Ve Türkiye'nin demokratik bir ülke olması ve dünya ekonomik devlerinin ilk 10. sıraya girmesi hedefini önlemek için ülkeyi bir kaosa sürüklemek peşindedirler. Şeklen Batılı görünen bu elit tabaka Avrupa Birliğine de karşıdır. Tanzimattan bu yana devam eden gayrikanuni imtiyazlarının devamı için Avrupa Birliğinden yanadırlar. Ülkelerin idare şekilleri: Monarşi: Siyasi otorite bir kişi ya da ailenin elinde toplanmıştır. Ve miras yoluyla devam eder. Oligarşi: Siyasi güç birkaç kişi ya da grubun elindedir. Aristokrasi: Oligarşik sistemin daha genişlemiş bir çeşididir. Teokrasi: Siyasi gücü ilahi gücün temsilcisi olarak gören sistemdir. Otokrasi: Bütün siyasal gücün hükümdarın elinde toplanmasıdır. Faşizm: Demokratik sistemi dışlayan ve aşırı milliyetçi ve baskıcı bir sistemdir. Totalitarizm: Demokrasinin olmadığı, insan hak ve hürriyetlerinin baskı altında tutulduğu, bütün yetkilerin bir kişi ya da küçük bir grubun elinde toplandığı bir sistemdir. Diktatörlük: Kendi resmi ideolojisinin dışında her türlü faaliyetleri, insan hak ve hürriyetlerini yok sayan, hukukun dışladığı bir sistemdir. Demokrasi: İnsan hak ve hürriyetlerine saygılı, iktidarların çok partili seçimle iş başına geldiği ya da kaybettiği, hukuka saygılı, herkese hesap sorabilen bir idare şeklidir. Devleti temsil eden halk ise demokrasidir. Demokratik sistemi ortadan kaldıranlar daima bunu bir sebebe bağlamışlardır. Laiklik, terör ve diğer sebebler sadece maskedir. Demokrasi olmayan ülkede kaos ve siyasi istikrarsızlık olur. Ekonomik kalkınmanın temeli siyasi istikrar ve ekonomik istikrardır. İstikrar dengesini bozmaya kimsenin hakkı yoktur.