Prof. Dr. Turan Yazgan bir makalesinde “Osmanlının zaferleri güçlü ekonomiye dayanır” demişti. Yalnız askerî değil, siyasi, ilmî, sanat, adalet, huzur yani kısacası iyi ve güzel olan her şeyin temelinde ekonomik istikrar ve zenginlik vardır.
Bir dâhi olan Mimar Sinan, Osmanlının zenginliği olmasaydı o şaheserleri asla fiiliyata geçiremezdi.
Akdeniz ve Karadeniz’i Osmanlının gölü haline getiren Osmanlı donanması ancak para ve ilimle başarılara imza attı. Osmanlı hakimiyeti altındaki her yeri okullar, camiler, medreseler, köprüler, kervansaraylar ve vakıflarla donattı. Bu yapılanlar ancak servet sayesinde gerçekleşir.
Bugün bir Süleymaniye ve Selimiye yapılması bütçeyi zorlar. Ama o dönemde rahatça yapılmış idi. İnkârı mümkün olmayan bir gerçek ise Osmanlı ve Türkiye 1699 Karlofça Antlaşmasından 2008 yılına yani IMF ile irtibatımızı kestiğimiz ana kadar Osmanlı ve Türkiye dış güçlerin ve onların içerideki uzantılarının vesayeti altında idi.
Osmanlının ekonomik olarak zayıflaması ile çöküntü başladı. "Borç veren emir alır." Koalisyon dönemlerinde IMF’nin 3. Derece memurları karşısında bakanlarımızın ceketlerini düğmelemesi ve hazırol vaziyette durmaları belgelerle sabittir.
Dünya Bankasından 1 milyar dolar karşılığında bir gecede tarımla ilgili 12 kanun çıkarttığımız günleri unutmuş değiliz. Alınan krediler "Boğaziçi baronları"na peşkeş çekilirken bu krediyi ve faizlerini halk ödemek zorunda kaldı.
Hıristiyan Batı’nın Türkiye için stratejisi “Solarsa sula, gelişirse buda”dır. 2008 yılına kadar Türkiye dizleri üzerinde çökmüştü. AK Parti iktidarı ile dizleri üzerine doğruldu. Ekonomik olarak gelişiyor. Bu durum emperyalist güçleri korkuttu.
Jön Türkler, Tanzimatçılar, İttihat Terakki ve CHP iktidarı “Ulu çınarın” önce kurtlar gibi içini boşalttı daha sonra hepten tahrip etti. Hatta bu ulu çınar sınırları içine hapsedildi. Kamuoyu ise “Yurtta sulh cihanda sulh” yalanı ile hep uyutuldu.
Menderes bu ulu çınarın tohumunu tekrar ekti. Ancak idam edildi. Özal bu tohumu filiz hâline getirdi, zehirlendi. Erdoğan ise bu filizi bir fidan haline getirdi. İşte Erdoğan düşmanlığının sebebi temelde budur!..