Rahmetli Adnan Menderes'in ve Fatin Rüştü Zorlu'nun Kıbrıs meselesinde çok büyük hizmetleri olmuştur. Londra ve Zürih Antlaşmalarıyla 1960 Kıbrıs Anayasasında Türkiye'ye garantörlük, asker bulundurma ve müdahale hakkı koydurarak Kıbrıslı Türklerin imhasını önlemişlerdir. Antlaşmanın imzalandığı Ağustos 1960'ta Makarios gizli plan hazırlanması için talimat verdi. O tarihte Kıbrıs'ta bulunan Yunan Generali George Karayonis'in Atina'da çıkan "Efkinos Kiriks" gazetesinin 13 Haziran 1965 tarihli sayısında yayınlanan mülakatta şu itiraf yapılmıştır: "Makarios'un emri üzerine 4 maddelik karar alındı: 1. Kıbrıslı Rumları savaşa hazır olmaları için gizlice silahlandırmak. 2. Anayasada değişiklik yaparak Cumhurbaşkanı Muavininin (Kıbrıslı Türklerin liderinin) veto yetkisini ortadan kaldırmak. 3. Savaşa hazırlanmak için gizli bir plan hazırlamak. 4. Kıbrıslı Türklerin toptan imhasını öngören AKRİTAS PLANININ hazırlanması" Akritas Planının icrası Rumlar "Rum Milli Muhafız Örgütü" adı altında gizli bir askeri örgüt kurdular. Gizlice silahlandılar. Ayrıca EOKA güçlendirildi. Türklerin Anayasa'da değişiklik kapılmasını reddetmeleri üzerine Makarios gizli planını yürürlüğe koydu. Aralık 1963'te Rumlar Türklere karşı saldırıya geçtiler. Rumlar, Kıbrıs'ı ilk önce bir Rum Cumhuriyetine (bugünkü haline) gelmesi ve bilahare Yunanistan ile birleşmesine (ENOSİS) hedefine ulaşmak gayesiyle, iki halkın eşit kurucu ortaklığına dayalı 1960 ortaklık Cumhuriyetini, Aralık 1963'te Kıbrıs Türklerine karşı giriştikleri bir etnik temizleme operasyonu sonucunda silahlı saldırılarla yıktılar. Türkleri ortaklık Cumhuriyetinin bütün organlarından dışladırlar. Ve Anayasa'nın (Ölmüş ve gömülmüş) olduğunu ilan ettiler. Makarios 1963-1974 yıllarında Kıbrıslı Türklere etnik temizleme (soykırım) uygulamakla; Balkanları kan gölüne çeviren canilerin lideri Miloşeviç'e örnek oldu. BM'nin adil olmayan kararı İki kurucu halkın (Türk ve Rum) eşit siyasi ortaklığına dayanan 1960 Kıbrıs Cumhuriyetini, Kıbrıs adasını bir Rum Cumhuriyetine dönüştürmek maksadıyla kasıtlı olarak yıkan Rumlardır. Kıbrıs meselesinin suçlusu Rumlardır. Buna rağmen BM Güvenlik Konseyi'nin 4 Mart 1964 tarihli kararında Rum Hükümetini "tüm Kıbrıs'ın meşru hükümeti" kabul etmesi, Londra ve Zürih Antlaşmalarına, 1960 Kıbrıs Anayasasına, uluslararası hukuk normlarına ve hak ve adalete aykırıdır. Bu haksızlık düzeltilmelidir. Rumlar Türkleri asla temsil edemez.