Bir taraftan Hollywood filmleri bir yandan romanlar hikâyeler... Bize yıllardır Gestapoların zulmünü anlatıyorlar. Halbuki siyonistlerin 1918'den bu yana yaptıkları soykırım ve katliamlar ciltlere sığmaz. Yahudiler medyayı ellerinde tuttukları için göz boyamayı iyi beceriyorlar. İsrail'in yaptıkları yanında Hitler'in baskıları bile devede kulak kalır. Ali Uğur'un "Dünya Gündemindeki İsrail" adlı eseri çarpıcı misallerle dolu. "Safiye Atiye, namusu Yahudiler tarafından lekelendikten sonra kurtulmayı başarabilenlerden biri idi. Onun söyledikleri dehşet vericiydi. Kadınların ırzına geçildikten sonra, bıçakla kulakları kesiliyor, küpeleri alınıyor ve sonra da öldürülüyorlardı. Çocuklar annelerinin gözleri önünde yere çalınıyor, çiğneniyor ve sonra da bıçaklanıyordu." Tüyler ürpertici zulümler Cevat Rıfat Atılhan Birinci Dünya Savaşı'nda yedek subay olarak Filistin cephesinde istihbarat görevi yapmıştır. Şu anda piyasada bulunmayan ama 1960'lı yılların başlarında çıkan çok sayıda eserlerinde, tüyler ürpertici katliamları vesikalarla anlatmaktadır. Mesela Ümmü Gülsüm hikayesi, filimlere ve romanlara konu olacak kadar acıdır. Ümmü Gülsüm toprağını isteyen Yahudileri yüz geri çevirir. "Ben Allahü teâlânın ve Resulünün Sallallahü aleyhi ve sellem düşmanlarına toprak satmam" der. Yahudiler Ümmü Gülsüm'ü, eş ve çocuklarını esir alırlar. Küçücük yavruları öldürür ve çiğnerler. Kocasını kıtır kıtır keserler. Ümmü Gülsüm'ü ise kamçılaya kamçılaya öldürürler. Tevrat'ı Hahamlar tahrif etti "Ve vaki olacak ki, kovalanan ceylanlar gibi ve toplayanı olmayan koyunlar gibi herkes kavmine yönelecek ve herkes memleketine koşacak. Ele geçen her adamın gövdesi delik deşik edilecek, tutulan her adam kılıçla düşecek, yavruları gözlerinin önünde yere çalınacak, evleri çapul edilecek ve karıları kirletilecek." (İşâyâ-Bab: 13 Ayet: 14-16) "Onları kasaplık koyunlar gibi ayır. Ve öldürme gücü için onları hazırla" (Yeremya-Bab: 12 Ayet: 3) Siyonist Yahudiler bu cinayetleri hahamların uydurdukları din adına yapıyorlar. Katliam yapmasalarmış... İsrail'in eski Başbakanlarından Menahem Begin diyor ki: "Eğer biz bu tarz bir katliam yapmamış olsaydık Arap halkını dehşete düşürüp bölgeden çekilmesini sağlayamayacak, sindiremeyecektik. Birleşmiş Milletler tarafından kurdurulan yeni İsrail Devleti kâğıt üzerinde kalmaya mahkum olacaktı." Katliamlarla Filistin'in yüzde 88'ini ele geçiren İsrail, şu anda Filistinliler'in Oslo Antlaşması'yla elinde kalan yüzde 22'sine göz dikti. Ama aldanıyorlar. Filistinliler'in "vatanımızı terk etmeyeceğiz" diye haykırdıklarını duyar gibiyim...