Dünya üzerindeki kalkanlar

A -
A +

Hayat için son derece elverişli olan dünyadan uzaklaştıkça çok sayıda tehlikeler vardır. Kozmik ışınlar, göktaşları, kuyruklu yıldızlar, dondurucu soğuklar bunlardan sadece birkaçıdır. Atmosfer: Yeryüzünün bilinen kalkanlarından ilki atmosferdir. Bütün yumuşaklığına ve geçirgenliğine rağmen gerçekten dünyanın sağlam tavanıdır. Dünyamızı çepeçevre kuşatan bu kalkan (tabaka) şeffaftır. Pekçok tabakalar (7 tabaka) halindedir. İklim olaylarının meydana geldiği tabaka (12 km 0-15 km) troposfer burada bütün canlıların soluduğu hava bulunmaktadır. Genel olarak atmosferin bir diğer görevi yeryüzüne gelen zararlı ışınları ve gök cisimlerini engellemesidir. Kaynağı bilinen veya bilinmeyen pek çok zararlı ışını atmosfer bir filtre gibi süzmektedir. Uzaydan gelen yabancı cisimleri ise geldikleri açıya bağlı olarak kaydırmak, geri taşımak suretiyle veya sürtünmeden dolayı yanarak yeryüzüne düşmesini engellemektir. Uzay boşluğunda dağılmış birtakım gök taşları vardır. Bazen dünyanın çekim alanına girmek suretiyle dünyanın üzerine düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktayız. Uzayda gök taşları çok sık olarak dolaşmaktadır. Gerek dünyanın uydusu Ay'dan gerekse Mars ve diğer gezegenlerden alınan fotoğraflarda yüzeylerinde geniş ve derin pek çok çukurun olduğu görülür. Bu çukurları açan göktaşlarıdır. Dünya için felaket sayılabilecek bu olayların olmaması atmosfer sebebi iledir. Atmosferin görevi bununla da sınırlı değildir. Güneşin yakıcı ışınlarından ve uzayın -270 derecelik dondurucu soğuğundan dünyamızı korur. Eğer atmosferin koruyucu özelliği olmasaydı, gündüzün sıcaklığı ve gecenin soğukluğu hiçbir canlının yaşamasına imkan vermezdi. Van Allen (manyetik kuşak): İkinci kuşak Van Allen adı verilen manyetik kuşaktır. Dünyamızı onbinlerce km uzaktan çepeçevre sarar. Bu kalkanın vazifesi güneşten ve diğer yıldızlardan gelen radyasyon bombardımanından dünyamızı korumaktır. Güneşte sık sık yaşanan patlamaların meydana getirdiği muazzam ısı yükselmeleri ve ışın yağmurunun dünyaya zarar vermesini önler. Dünyanın en dışta bir kabuk kısmı vardır. Kabuk altında "manto" vardır. Mantonun içindeki "mağma" tabakasında erimiş kaya parçaları vardır. Bunlar boşluk bulunca yanardağ ve volkandan dışarı çıkarlar. Yanardan ve volkandan çıkan ateş nehri şeklindedir. Bir yerde donarlar. Donduğu yerde volkanik arazi meydana gelir. Mantonun altında "çekirdek" vardır. Bu ise dış çekirdek ağır metallerin erimiş şeklidir. Demir-nikel ve diğer metallerden oluşur. İç çekirdeğin merkez kesimi katıdır. Bütün bunlar daima hareket halinde olup, daireler çizmektedir. Bunların sürtüşmesinden elektromanyetik dalgalar meydana gelir. Bu dalgalar kabuğu aşarak gökte (atmosferde) manyotesfer de manyetik dalgalar teşkil ederek dünyayı korur. Gezegenler: Üçüncü kalkan güneş sistemindeki gezegenlerdir. Başta Jüpiter olmak üzere diğer gezegenler, güneş sistemine giren gök cisimlerini ya güneş sistemi dışına atarlar ya da güneş etrafında yörüngeye oturturlar. Jüpiter ile Mars arasındaki "Asteorid" kuşağı gibi. Güneş sistemine giren gök cisimlerinin dünyaya çarpmasını önlerler. Bu gök cisimlerinin sistem içinde rastgele dağılmalarını engellerler. Oort bulutu: Dördüncü olarak Oort bulutu (kuyruklu yıldız kaynağıdır.) Bu bölgede 100 milyar kuyruklu yıldız olduğu tahmin ediliyor. Güneş sistemini küre şeklinde sarmıştır. Çapı 100 bin astronomi birimidir. Güneş sistemini küresel çepeçevre sarmasındaki hikmet henüz bilinmiyor. Bir astronomi birimi ise dünya güneş arasındaki mesafe 150 milyon km'dir. Gama ışınları: NASA'nın yaptığı açıklamaya göre; 10 milyon ışık yılı uzaklıktaki 10 katrilyon güneşin yaydığı enerjiye eşit bir enerjinin uzaya yayıldığı bir gama patlaması oldu. 100 saniye süren patlama Samanyolu galaksisine yakın olsaydı, dünyada geceler gündüz gibi olurdu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.