AK Parti iktidara geldiğinden bu yana ekonomide büyük gelişmeler oldu. Ancak daha yapılması gereken çok iş vardır. Bunların başında işsizlik probleminin halli gelmektedir. Ankara Ticaret Odası'nın yaptığı araştırmaya göre, aile içinde 1 kişinin bile işi olmayan 1 milyon 51 bin hane vardır. Bu hanelerde henüz küçük yaşlarda 2 milyon çocuk yaşamaktadır. Türkiye'de 1 milyon kaçak göçmen vardır. Türkiye'de çalışan bir kişi en az 2 kişiye bakmaktadır. OECD istatistik verilerine göre Türkiye'de çalışanların toplam nüfusa oranı yüzde 32.3'tür. İsviçre'nin nüfusu Türkiye'nin onda biri olduğu halde, çalışan nüfus Türkiye'nin beşte biridir. Yine OECD verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 67.7'si işsizdir. 70.9 milyon nüfusun ancak 22.9 milyonu iş sahibidir. Bazı ülkelerde çalışanların nüfusa oranı ise şu şekildedir: Danimarka nüfusu 5.3 milyon çalışan 2.3 milyon. İzlanda'nın yüzde 50'si çalışıyor.127 milyon nüfuslu Japonya'da çalışan nüfus yüzde 49.7'dir. ABD'de 288.6 milyon nüfusun 136.4 milyonu çalışıyor. Almanya'nın nüfusu 82.4 milyon çalışan nüfus 38.6 milyon. Avusturya- Kanada- Norveç- Portekiz'de çalışan nüfus yüzde 49'dur. Avustralya- İsveç- İngiltere çalışan nüfus yüzde 47'dir. İrlanda- Finlandiya- Hollanda- Fransa- Belçika- İspanya'da çalışan nüfus yüzde 40-45 arasındadır. İsraf: OECD verilerine göre, OECD içinde yer alan ülkeler içinde kaynaklarını en fazla israf eden ülke sıralamasında Meksika birinci, Türkiye ikincidir. ATO Başkanı Sinan Aygün'e göre israfın büyük çoğu kamu kuruluşlarındadır. Yetkililere göre Türkiye'de enerjinin yüzde 35'i israf olmaktadır. Ve yine en büyük israf iç ve dış borç faizleridir. Türkiye her yıl servetini iç ve dış borç faizlerine ödemektedir. Bu kamburdan kurtulmadıkça Türkiye ekonomisi kesin olarak asla düzelemez. Ankara Ticaret Odası tarafından hazırlanan "20 yıl 20 bütçe" raporuna göre: 20 yılda 1.2 trilyon dolar, borçların faizine gitti. Fener Patrikhanesinde asılan Patrikin Rus Çarına yazdığı mektup; "Türkleri savaş ile yenemezsiniz. Onları milli ve manevi değerlerinden koparın. Ve borçlandırın..." şeklindedir. Türkiye'nin 1984'e kıyasla iç borç faiz ödemeleri 73 kat, dış borç faizleri 5 kat arttı. Buna karşılık yatırımlar sadece 2.5 kat artmıştır. Devletin 335 bin lojmanı ve 3371 tesisi var. Türkiye'de her gün üretilen 120 milyon ekmeğin 15 milyonunun israf edildiği ortaya çıktı. Yıllık kayıp 900 milyon dolardır. Milli Emlak Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye'de il arazilerinin yüzde 14'ü devlete ait. Fakat bunların çoğu arazi mafyasının elinde yağmalanmaktadır. İlaç israfı: 2004 istatistik verilerine göre bütün dünya ülkelerinde ilaç harcaması toplam sağlık harcamasının yüzde 10- 20'si arasındadır. Türkiye'de ise yüzde 50'dir. Türkiye'nin petrole ödediği 5 milyar dolar, ilaca ödediği 6 milyar dolardır. Emekli sandığı ve Bağ-Kur'lunun ilaç masrafı 3 milyar dolar, SSK'lının ilaç masrafı 2 milyar dolar, bunların dışında kalan 13 milyonun ilaç masrafı 1 milyar dolardır. Dilerseniz diğer israflarımıza hiç geçmeden konuyu bitirelim... Not: Sevgili okuyucularımın 3 aylarını ve Regaib Kandilini tebrik eder, dualarını beklerim.