Ekümenik meselesi
Fener Rum Ortodoks Patriği aslında "patrik" değildir. 1935 tarihine kadar Lozan'da yer alan "Başpapaz" unvanı Türk- Yunan münasebetlerinin yumuşaması üzerine bir telgrafta üst düzey bir Tük yetkilisinin "Fener'deki Ortodoks Patriği" kelimesini kullanılmasını fırsat bilerek patrik kelimesini sahiplenmesinden ibarettir. Sultan Abdülhamid Han Fener Rum Patrikhanesinin ekümenik iddiasını reddetmiştir. Fatih Sultan Mehmed Han İstanbul'u fethettiğinde Fener Rum Kilisesine ekümenik hakkı tanımadı. "Milletbaşılık" verdi. İstanbul'un ekümenik patrikliği Hristiyan geleneklerine de ters düşmektedir. Doğu Roma İmparatoru Konstantin, politik çıkar gereği Hristiyan olmuş ya da bazılarına göre putperest idi. Güneşe tapıyordu. Roma'nın devamı ve kendisinin siyasi geleceği Hristiyan görünmesine bağlı idi. Hristiyanlığı devlet himayesine alan Konstantin kendi eyalet sistemini kiliseye de uygulamak istiyordu. Bu sebeblerle de 325 yılında İznik'te ilk ekümenik konsil toplandı. Bu konsilin başkanlığını yapan İmparator Konstantin "teslis"e ve Hazreti İsa'nın babasız doğumuna inanmadığını açıkladı. Bu arada "Yerleri ve gökleri yaratan her şeye kadir bir ilaha inanıyorum" dedi. İznik Konsiline gelen Hristiyan din adamları kendilerinin mensup olduğu kiliselerin ekümenik olmasını istediler. Bu teklif reddedildi ve oy birliği ile Hazreti İsa'ya inanan havarilerin kurduğu Roma, Antakya ve İskenderiye Kiliselerinin ekünemik olduğu kabul edildi. Bu konsile gelen 700 İncil'den sadece 4'ü kabul edilirken diğerleri aforoz edildi. İstanbul ekümeniklik şöyle dursun Patriklik, Metropolitlik unvanını bile taşımıyordu. İznik Konsilinde kabul edilen kararları değiştiren kişinin Hristiyanlıktan çıkacağına dair karar alındı. Ekümeniklik kelime olarak "insanların yaşadığı toprak" manasındadır. Katolik kelimesi ekümenik demektir. Aryanizm İznik Konsilinde reddedildi. Bu inanış "Hazreti İsa Allahü teâlânın kulu ve peygamberidir ve fanidir. Allahü teâlâ bakidir" şeklindedir. İznik Konsilinde Antakya'ya (Suriye, Anadolu ve bütün Doğu) Roma'ya (İtalya ve Avrupa ülkeleri) İskenderiye'ye (Mısır ve Afrika) bağlandı. Kudüs'e şeref payesi verildi ve Antakya'ya idari olarak bağlandı. 431 yılında Birinci Efes Konsilinde İstanbul Patriği aforoz edildi. 449 yılında Bizans İmparatorunun emri ile 2. Efes Konsili toplandı. İstanbul Patriği Flavian aforoz edildi. Yerine İskenderiye Patriği Anatolius'u tayin edildi. 451 yılında Kadıköy'de ekümenik konsey toplandı. 2. Efes Konsilinden intikam alındı. Bu konsey dini değil siyasi idi. Başkanı ise İmparator Marcian idi. Şeytani bir rüyaya dayanarak İstanbul'a ekümenlik verildi. Papa Leo, imparatora yazdığı (22 Mayıs 452) mektupta "Kadıköy Konsilinde kabul edilen İstanbul'un ekümenik patrikliği ile ilgili kararın İznik Konsilinin dördüncü ve İstanbul Konsilinin üçüncü maddesine Hristiyan geleneklerine, kitab-ı mukaddese ters düştüğünü, bunu kesinlikle kabul etmeyeceğini" açıklıyordu. Şu andaki Papa bu tabuyu yıktı...