Emperyalist güçlerin stratejisi

A -
A +

Nasıl ki Ermenilerin "4 T" formülü (Terör-Tanıma-Tazminat-Toprak) varsa, emperyalist güçlerin de stratejisi "2 T" (Türkiye ve Tayyip)'tir. Davos’ta Erdoğan’ın İsrail’in yaptığı katliama karşı çıkmasından sonra Siyonizm elindeki güçlü medya ve para ile gerek yurt içinde gerekse yurt dışında Erdoğan düşmanlığı başlattı. Bizdeki muhalefetin çoğunluğu da Erdoğan düşmanlığını Türkiye düşmanlığına tahvil ettiler!..

1699 Karlofça Antlaşmasından “IMF” ile ilişkimizin kesildiği 2008 yılına kadar Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti devamlı "evet" dedi. Batı’ya ve emperyalist güçlere ilk defa AK Parti ve Erdoğan hayır dedi. İslam Dünyasının Sünni halkı Erdoğan’ı manevi bir lider olarak tanımaktadır. Türkiye’de ise -birkaçı hariç- İslam ülkelerini emperyalist güçlerden ve onların uşağı olan iktidarlardan Türkiye’yi kurtarıcı olarak görmektedir. Emperyalist güçler bu durumdan rahatsızdır.

Türkiye ekonomik olarak gelişmektedir. 2023’te en güçlü 10 ülke içine girme hedefindedir. Türkiye’nin 2023, 2053 ve 2071 hedefleri bugünün “Kızılelma”sıdır. Emperyalist güçler Türk ve İslam düşmanı Churchill’in vasiyetini icra etmektedirler. Churchill’in vasiyeti şöyledir: 

“Türkiye solarsa sulayın, büyürse budayın. Ortadoğu’da İngiltere huzur ve siyasi istikrarı sağlayamadı. Bizden sonra ABD ve Rusya bu istikrarsızlığı son derece kötü hale getirecekler. Ortadoğu’da istikrar ancak Osmanlının vârisi yoluyla gerçekleştirilebilir. Buna mani olmak için savaş dahil her çareye başvurun.”

ABD, Rusya, İran, İsrail ve diğerlerinin yaptığı tam da budur. Taksim Gezi, 17-25 Aralık darbe teşebbüsleri, 6-7 Ekim olayları, Erdoğan’ı cumhurbaşkanı seçtirmemek için yapılanlar, AK Partinin tek başına iktidarını önleme gayretlerinin hepsi dış güçlerin desteği ile yapıldı. Hepsinde de başarılı olamadılar ve hüsrana uğradılar. Daha sonra PKK terörünü başlattılar. Böylece Kürt asıllı vatandaşlarımızın PKK’ya katılacağını zannettiler. Ancak yanıldılar. PKK’ya destek olanlar yüzde 5’in altındadır. Bunlar da HDP’li belediyeler, fanatik HDP’liler ve ateist gençlerdir.

İnkârı mümkün olmayan gerçek ise Kürtlerin PKK’ya nefreti çığ gibi artmaktadır. 1000 yıllık Türk-Kürt kardeşliği ve kader ortaklığı giderek güçlenmektedir. Ve bu insanların yüzde 95’i Çözüm sürecini yeni adıyla Kardeşlik sürecini istemektedir. Kaldı ki, Türkiye’de en az 2 milyon aile Türk-Kürt evliliğiyle oluşmuştur.

PKK dış güçlerin Haçlı ordusudur. Bölgede terör sona erse bu bölge turizmde Antalya’yı geçer. Diğer kaynakları ile 7 bölgenin en zengini olmaya namzet olur. Ancak PKK Kürtlerin zengin olmasını ve eğitilmesini istemiyor. Çünkü bunlar olursa kimseyi dağa çıkaramazlar.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.