Ermeni soykırım yalanı

A -
A +

Birinci Dünya Savaşı öncesi 1887'den 1914'e ve bu savaş esnasında ve sonrasında Ermeni çeteleri Rusya, İngiltere ve Fransa desteğinde soykırım yaptılar. Ancak tarihi gerçekler gizlenerek, zalim mazlum gösterilmek suretiyle Osmanlıyı hep suçladılar. Bunu ispatlayacak 6 adet sahte ve sanal belge (biri Nazi zulmüne ait roman) uyduruldu. O tarihte Nazi zulmü açıkça yazılamadığı için Naziler yerine jön Türkler gösterilmiştir. Roman yazarı vefatından önce ben Nazileri kastettim itirafında bulunmuştur. Türk ve Osmanlı düşmanlarının sahte 6 belgesine karşılık elimizde en az 60 bin belge vardır. Ve bazı insaf ehli tarihçiler Osmanlı Müslümanlarının soykırıma uğradıklarını ve Ermeni çetelerinin katliamlarını eserlerinde açıkça ifade etmişlerdir. Bunlardan biri de Amerikalı Prof. Justin Mc. Carthy'in "Death and Exile The Ethnic Cleansining of Ottoman Muslim" (Ölüm ve Sürgün Osmanlı Müslümanlarının Etnik Olarak Temizlenmesi) adlı kitapta asıl soykırıma Osmanlı Müslümanlarının maruz kaldığını gerçek belgelerle ifade etmektedir. Kaldı ki İstanbul işgalinde İngilizler Divan-ı Harp'te birçok Osmanlı bürokrat ve aydını yargıladı. Soykırımı ispat edemedi. İngilizler 144 kişiyi Malta'ya sürgün etti ve yargıladı. Ancak Ermenilere soykırım yapıldığına dair hiçbir belge veya itiraf elde edemedi. Bu yalan neden hortladı! 1923'ten 1973'e kadar 50 yıl dünya kamuoyunda ve milletlerarası siyasi platformda yer almayan bu yalana dayalı iddia neden tekrar ortaya atıldı? Türkiye 1876 Osmanlı-Rus Savaşından 1922 zaferine kadar bir yığın savaş ve felaketler yaşamış ve oldukça yorgun düşmüş ve zayıflamıştı. 50 yıllık bir kendini toparlama devresinden sonra, bu fidan yeniden meyve verecek hale gelmiş idi. Türkiye'nin güçlenmesini önlemek ve Avrasya'da mahalli bir dev güç haline gelmemesi için, sözde Ermeni soykırımı ile milletlerarası itibarını zedelemek, insanlık suçu işlemiş duruma düşürmek, ayrıca kredi cazibesi altında dış borç batağına sürüklemek ve çeşitli medya yolları ile milli ve manevi değerleri dejenere etmek için hain bir planı yürürlüğe koydular. "4 T" formülü Sözde Ermeni soykırımı ile 4 hedef tayin edildi. 1- Terör 2- Tanıma 3- Tazminat 4- Toprak talebi. Ve düğmeye basıldı. 29 Ocak 1973 Los Angales Başkonsolosumuz Mehmet Baydar ile yardımcısı Bahadır Demir şehid edildiler. Böylece terör başladı. Terör yani birinci hedef 1973-1983 arasında ASALA ile yapıldı. 15 Temmuz 1983'te Fransa'nın Orly katliamı ile terör Batı'yı tehdit edince ASALA'ya destek kesildi. ASALA iç çatışma ve bölünmelere başladı. Bu 10 yıl içinde 234 terör hadisesi oldu. Bunların 117'si Türklere ve 117'si de diğer hedeflere yönelmişti. 45 ölü ve 208 yaralı ile (4 T)den ilki terör ile Ermeni fanatikleri dünyaya seslerini duyurdular. Propaganda yaptılar. Ve bu esnada Türkiye'deki Ermeni asıllı vatandaşlarımız bu katliamları devamlı kınadılar. Asla desteklemediler. Devlete sadakatlarını devam ettirdiler. Tanıma safhası Şu anda 4 T formülünün 2. (T)si yani tanıma safhasıdır. Fransa başta olmak üzere çok sayıda ülke, ABD'de birçok eyalet bu sözde Ermeni soykırımını tanımışlardır. Hatta İsviçre'de 100 bin Türk ve 3 bin Ermeni vardır. Ama İsviçre parlamentosu sözde Ermeni soykırımını tanımıştır. Zayıf olursak üzerimize her türlü kaftan biçerler. Maddi ve manevi olarak güçlü olmaya mahkumuz. Bu konuda savunma taktiği yerine belgelerle taarruz stratejisinde çok geç kaldık. Çünkü biz haklıyız. Bugün Ermenistan'ın başkenti olan Erivan 1868'de Erivan vilayeti idi ve 7 kazası vardı. Nüfusun yüzde 70'i Türk idi. Erivan kazasında ise Türkler yüzde 52 idi. 1827'de bin yıllık Türk vatanı Erivan ve civarı 1897 yılına kadar baskı, soykırım ve sürgün yaşadı. Ancak buna rağmen 1897'de Erivan vilayet nüfusunun (127 bin 072) yüzde 37'si Ermeni çoğunluk Türk idi. 1918 Mondros Mütarekesi ile Osmanlı ordusu Kafkasya'dan ayrılınca, İngilizler Erivan'ı Ermenilerle doldurdular. Erivan Türkçe isimdir. Asırlar değil, binlerce yıllık Türk vatanı idi. Neyse fazla derine girmeyelim!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.