Osmanlı Devletinin zayıfladığı 20. Yüzyıldan bu yana İslam ülkelerinin birbiriyle ya da kendi aralarındaki savaşlarında zafer daima emperyalist güçlerin olmuştur. İkinci Dünya Savaşında Avrupa cephesinde ABD'nin meşhur generali G. Patton'un şu sözü manidardır: "Hiç kimse kendi ülkesi için can vererek bir savaşı kazanamaz. Savaşlar başka ülke zavallılarının kendi ülkesi için ölmeleri sağlanarak kazanılır."
Başkent Şam'da iyice köşeye sıkışan Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad komşu ülkelerden Şii savaşçılar getirerek, kendisini ve Şii merkezleri için Şii asıllı askerlerden bir duvar meydana getirmektedir. El-Arabiya'ya göre Şii ibadet yerleri ve eserleri komşu ülkelerden gelen Şii askerler tarafından korunmaktadır. Şii savaşçıların çoğunluğu Lübnan ve Pakistanlıdır. İran, Irak ve Körfez ülkelerinden paralı askerler de bulunmaktadır. Diğer ülkelerden getirilen Şii askerler "Ebu-el-Fadlül-Abbas Tugayı" olarak savaşmaktadırlar. Ayrıca 12 tabur Hacer'ül-Esved ve Kabun bölgesindedir.
Yabancı ülkelerden gelen askerlere "Esad için savaşın" fetvası verilmektedir. Bu fetvayı verenlerin başında devlet müftüsü Ahmed Hüseyin bulunmaktadır.
Esad rejimine destek veren İran, Rusya ve Irak'ı bir gün elbet tarih yargılayacaktır. Suriye'de bugüne kadar 70 gazeteci öldürülmüştür. Sırplar Bosna'da 1000 camiyi yerle bir etmişti. Suriye'de Esad rejimi de 900 camiyi yerle bir etti. Hazreti Ömer (radıyallahü anh) yaptığı cami dahil. Irak Başbakanı Maliki, Suriye'de Sünniler iktidar olursa, sıra Irak'a gelir endişesindedir. Suriye'de muhalifler arasında çocuk asker sayısı oldukça fazladır.
Suriye'deki fitne ateşini geçmişte Fransızlar yakmış idi. Zamanında Halep 2.5 milyon nüfusu ile Suriye'nin en kalabalık şehri hatta ekonominin merkezi idi. Şimdi bu şehirde sadece savaşçılar var. ABD Dışişleri Bakanlığına göre son günlerde İran, Suriye'ye para ve silah yardımını artırdı.
Suriye Türkiye'nin tavsiyelerine uymuş olsaydı Esad iktidarı devam ederdi. Gerekli reformlar yapılmadı ve artık dönülmesi mümkün olmayan yola girildi...