Filistin için yeni plân

ABD, AB, BM ve Rusya'nın hazırlayıp "Yol Haritası" adını verdikleri planı acaba Şaron iktidarı ne derece sekteye uğratacaktır. Plan genel olarak 3 safhadan ibarettir. 1) Terörün durması (Aslında Filistinlilerin mücadelesi "bağımsızlık savaşı"dır.). İntihar saldırılarının uygun olmadığına inanıyorum. Ama vatanı işgal edilmiş, her türlü haklarından mahrum ve sefalet içinde yaşayan bu insanlar adeta intihar saldırılarına gizli güçlerce kanalize edilmektedir. Bütün umutlarını kaybeden Filistinliler ölümü göze almaktadır. 2) Filistin Devleti'nin kurulması. 3) Kudüs ve mültecilerle ilgili ihtilafın hallidir. Ve bu arada 1967'de işgal edilen topraklarda Yahudi yerleşim merkezlerinin dondurulmasıdır. Diğer şartlar Filistin Meselesi Ortadoğu'nun "Kilit" meselesidir. Zaten bu mesele çözülmedikçe Ortadoğu'ya barış gelmez. Yol haritasına göre; Filistinliler şiddeti derhal durdurmalı, kurumlarında demokratik reformlar yapılmalıdır. Buna karşılık İsrail, Filistin Devleti'nin kurulmasını kabul ettiğini net şekilde tekrarlamalıdır. Filistin yönetimi teröre bulaşanlarla mücadele ve terörist alt-yapıyı ortadan kaldırmak için etkili ve sürekli operasyonlar yapmaya başlamalıdır. Öte yandan İsrail (Mart 2001)den beri yapılan Yahudi yerleşim birimlerini hemen kaldırırken, Batı Şeria ve Gazze şeridinde Yahudi yerleşimlerinin genişlemesini derhal durdurmalıdır. Ve 28 Eylül 2000 (ikinci intifadadan) beri işgal altında tuttuğu bölgelerden çekilmelidir. Planın zorlukları Filistinliler, İsrail'in 1967'den bu yana işgal ettiği yerlerden çekilmesini Kudüs'ün Filistin başkenti olmasını ve Filistin dışında bulunan 4 milyon (3 milyon 900 bin) mültecilerin Filistin'e dönüşünü istemektedir. Şaron iktidarı Filistin Planını kabul ettiğinde, mültecilerin Filistin'e dönüşünü yasaklayan başka bir karar almıştır. Batı Şeria ve Gazze şeridinde 150 yerleşim merkezinde 220 bin Yahudi yaşamaktadır. Kudüs'te ise 200 bin Yahudi yerleşmiştir, 5 milyon 400 bin nüfuslu olan İsrail, 3 milyon 900 bin Filistinlinin dönüşünü "demografik intihar" olarak görmektedir. İsrail'in 1967 öncesi sınırlarına çekilmesi çok zordur. CIA raporlarına göre intihar saldırısı yapanlar, sıradan kişiler olmayıp, örnek insanlardır. İsrail bu plan ile Filistinliler arasında bir iç savaş çıkarmak peşindedir. Dahası Yaser Arafat'ı sürgün etmek, Mescid-i Aksa avlusunda Yahudilere ait ferdi ibadet yeri açmayı planlamaktadır. Bunu aşırı kanadın Güvenlik Bakanı Tzahi Haneyli 'İsrail Meclisinde (knesset'de) açıklamıştır. Halen devam eden ikinci intifada 28 Eylül 2000 tarihinde Şaron'un Mescid-i Aksa'ya gelişi ile başlamış oldu. İsrail'in bu teşebbüsü yangına su yerine benzin serpmek gibidir. Ayrıca İsrail "40 yaşındaki erkekleri Mescid-i Aksa'ya sokmama" kararı alma peşindedir. Şaron Filistin'in yeni Başbakanı ve İçişleri Bakanından kendilerini ispatlamak için HAMAS ileri gelenlerinden 50 kişiyi tutuklamasını ve 25 HAMAS ileri geleninin çatışma esnasında öldü bahanesiyle öldürülmesini istemiştir. (İsrail Hn Aretz Gazetesinin 17 Mayıs 2003 tarihli nüshasında.)