Filistin-İsrail Savaşı

A -
A +

Şu anda Ortadoğu'da ilân edilmemiş ama fiilen cereyan eden Filistin-İsrail Savaşı yaşanmaktadır. İsrail, Filistinlilere son derece ağır zulüm icra ederken; Türkiye'nin İslâm Konferansı Teşkilatı Dışişleri Bakanları Zirvesinde İsrail'i kollaması, Türkiye açısından stratejik bir hatadır. Dış basında kasıtlı olarak İsrail ile Türkiye adlarının birlikte anılması Türkiye için bir zaaftır. İsrail'in stratejik dostu, koruyucusu görünümündeki; aslında İsrail'in bir eyaleti olan ABD bile, İsrail'in F-16 savaş uçaklarıyla saldırılarına karşı çıkarak, derhal F-16 saldırılarını durdurun ikazını yaparken; bu katil uçakların Türkiye'de Konya'da eğitim uçuşları yapması Ortadoğu'daki İslâm ülkelerinde prestijimizi ağır ölçüde sarsmaktadır. Ve bu yetmiyormuş gibi, bahçelerin sulanması yasaklanan (su sıkıntısı çeken) İsrail'e, Manavgat Çayı'nın sularının satılması görüşmelerinin kapalı kapılar ardında gizlilik içinde devam etmesi Ortadoğu'da Türkiye'nin itibarını sarsan depremdir. 7 Şubat 2001 seçimleriyle iktidar olan, "Buldozer", "Beyrut kasabı" Ariel Şaron ile Filistin'de ikinci intifada'nın sona ermek şöyle dursun, Barış sürecinin hayal olacağını ve bir savaşın muhtemel olduğunu defalarca yazdım. Maalesef bu tahminimiz üç ay sonra gerçek oldu. İsrail 1967'den bu yana ilk defa savaş uçaklarını kullandı. İsrail ve başta ABD olmak üzere siyonizmin emrindeki medya Filistinlilerin meşru müdafaa ve bağımsızlık mücadelesini terör olarak göstermektedirler. İsrail'in hava saldırısı ise terör eylemlerine misilleme olarak gösterilmektedir. BM, AB ve Arap Dünyası liderlerinin göstermelik tepkisiyle İsrail'in büyük müttefiki ABD bile İsrail'e çıkışmak zorunda kaldı. Ariel Şaron'un "Ha'retz" gazetesine yaptığı mülakatın internetteki tercümesi incelendiğinde Şaron'un barış istemediği, Filistinlileri zerre kadar umursamadığı; Nil'den-Fırat'a Büyük İsrail hayali peşinde olduğu açıkça görülür. Şaron işgale devam için intifada'ya karşı uyguladığı amansız baskıyla, müzakereleri çıkmaza sokmakla; barış bölgeden her an uzaklaşıyor, daha şiddetli ve bölgeyi içine alacak bir savaş giderek yaklaşmaktadır. Şu anda mevcut ortam, güç dengesi ve Arap liderlerinin çoğunun ABD'nin adamı oluşu ile bir Arap-İsrail Savaşı ihtimali zordur. Aylarca süren temaslardan ve eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in de bulunduğu 5 üyeli "Mitchell Raporu" açıklanmıştır. Raporda mantıki teklifler vardır. Çatışmaların bir an önce durması ve tarafların en azından bazı asgari müşterekler üzerinde uzlaşması için dengeli, yapıcı ve pragmatik bir tavır sergilemeleri lazım. Ancak Şaron bu rapora karşı çıkmıştır. Filistin'de ismi resmen savaş olmayan ama fiilen savaş vardır. Amerikan mantığına göre: "Bazen bir durumun düzelmesi için, önce daha kötüye gitmesi gerekebilir" Ama Şaron'un zihniyeti "Karşı taraf kuvvetten anlar" şeklindedir. Filistinlileri üstün askeri güçle dize getireceğini ve sonunda Filistinlilerin pes edeceğini düşünüyor. Filistinlilerin zihniyeti ise kaybedecek şeylerinin olmadığı. Eninde sonunda İsrail'i bezdireceği ve uzlaşmaya zorlayacağı şeklindedir. Dış baskılarla İsrail'in geri adım atacağını düşünüyor. Her iki taraf da siyasi çözümden çok askeri çözümü tercih ediyorlar. ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney, NBC televizyonunda katıldığı bir programda: "İsrail bu uçakların (F-16) kullanımına son vermeli. Her iki taraf da nerereye doğru gittiklerine ilişkin durup bir düşünmeli ve bu yolun sonunda felâket olduğunu kavramalı" demiştir. ABD, durumun ciddi olduğunu, Arafat-Şaron Zirvesinin "epey uzak" olduğunu söylemiştir. Lübnan'da gerçek patron olan Suriye'yi İsrail tehdit etmiştir. AB Ortak Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Solana, Mısır Devlet Başkanı ile görüştükten sonra Ortadoğu'daki durumun çok ciddi olduğunu belirtip, "Bölgede barışa bu şekilde ulaşılamaz" demiştir. Ortadoğu Araştırma Komisyonunun ön şartsız ateşkes çağrısına uyulmadı. Mitchell Komisyonu raporuna göre, Ortadoğu'daki ilân edilmemiş savaşı sona erdirmek mümkün görülmüyor. Batı medyası ateşe körükle gidiyor. Arafat çıbanbaşı gösteriliyor. Filistinliler ise masum değil aksine teröristtir şeklinde telkin ediliyor. "Terörizm kınaması" ile Filistinliler suçlanıyor.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.