"Filistinliler haklıdır"

Yazımın başlığı Amerikalı Yahudi asıllı Richard Coher'in "The Washington Post"un 30 Nisan 2002 tarihinde çıkan yazısının başlığıdır. Yahudi asıllı yazar makalesinde: "Eğer bir Yahudi olmasaydım, Yahudi düşmanı olurdum. Özümde kalben İsrail destekçisi olduğum halde, gerçek hayatımda İsrail tenkitçisiyim. Eğer ben mülteci kampında yaşayan bir Filistinli olsaydım; kendi kötü durumum için İsrail'den nefret ederdim. -Boş ver gerçek sebebini- ve Yahudileri sevmezdim. Şüphesiz Avrupa'da antisemitik olaylarda artış var. Ama İsrail hakkında yapılan antisemitik olmayan meşru tenkidlerde de artış var. Filistinlilerin isteklerine kulak tıkamak, onları bağnaz ve terörist olarak dışlamak sadece iki taraftaki nefreti daha kötüleştirecektir. Filistinlilerin bir davaları var. Kullandıkları metodlar belki sıklıkla berbat ama bu durum onların devleti olmayan bir toplum oldukları gerçeğini değiştirmiyor. Bu inat devam ettikçe, onların kavgaları da devam edecektir." "Suçlular hesap versin" Bu başlık da İsrail'de çıkan yüksek tirajlı "Ha'aretz" isimli gazetenin 1 Mayıs 2002 tarihli sayısındaki bir makaleye aittir. Bu yorumun bir kısmı şöyledir: "Vandalizm ve yağma yaparak İsrail ordusunun ismini ve ülkenin onurunu ayaklar altına alanları ortaya çıkarmak için mahkemeler kurularak ağır cezalar verilmelidir... Askeri disiplini savaş sırasında bile olsa gevşetmenin haklı bir tarafı gösterilemez. Ve suç unsuru taşıyan bir davranış görmezden gelinemez. Çatışma bittikten sonra da buna kesinlikle hoşgörüyle yaklaşılamaz. Ülkede, harekattan önceki intihar saldırılarının meydana getirdiği acı ve duygusal atmosfer de böyle bir davranışı mazur gösteremez... Bu kabul edilemez suçlar işlenirken ast ve üst komutanlar nerelerdeydi? Askerlerin, çatışma dışında mülklere zarar verdiğine dair rapor maalesef ordu tarafından da doğrulandı. Askerlerin para, elektronik ve çeşitli eşya çaldığı ve yağmaladığı inkâr edilemez bir gerçektir." İsrail ekonomisi çöküşe geçti Amerikan finans çevrelerinin gazetesi olan "Wall Street Journal" İsrail ekonomisinin çöküşe geçtiğini ifade etmektedir. Bu konu ile ilgili yorumunda: "Bundan önceki çatışmalardan güçlenerek çıkan İsrail ekonomisinin son olaylardan ağır yara aldığı ve son 30 yılın en ağır durgunluk dönemine girdiğini" ifade etmektedir. Bu yazıya göre otellerin yüzde 90'ı boş. Turizm durdu. İşsizlik yüzde 10'u aştı. Bütçe açığı rekor seviyede. Suç oranı arttı. Zenginler sermayelerini İsrail dışına çıkarıyor. Yine zenginler ve aydınların bir kısmı kaçıyor. Laikçi-dindar kavgası giderek kızışıyor. Su ve yakıt fiyatları arttı. Çiftlikler Filistinli işçileri kullanamadığı için, domates, salatalık, yaz mevsimi sebze ve meyveler tarlada kaldı. Günlük hayat altüst oldu. Askerden firarlar yüzde 30'a ulaştı. Eski hükümet danışmanlarından Eytan Sheshirski'ye göre: "Durum dayanılabilir olmaktan çıktı. Patlama noktasına gidiyoruz."