Fransa'ya tepkiler

A -
A +

Fransa Meclisinin tarihe ve hukuka aykırı olan kararına karşı, Türkiye Büyük Millet Meclisinin tebliği çok olguncadır. Dahası asla itham etmeden ve Fransa'nın gururunu rencide etmeden gerçekleri ifade etmektedir. Ankara şu anda beklemektedir. Jacques Chirac'ın onaylayıp onaylamayacağı, Anayasa Mahkemesine götürüp götürmeyeceğinde, senatonun tavrı etkili olacak. Senatoya getirilmezse sürekli gerginlik olur. Dış Ticaret Bakanı Christina Lagarde "Bu yasa bize pahalıya mal olacak" demiştir. Fransa'nın Türkiye'ye ihracatı 6 milyar 660 milyon dolardır. İhale yasağı gelebilir. Boykot ekonomisi güçlü olanın işine yarar. Fransa'nın Türkiye'deki yatırımlarında çalışanlar Türk vatandaşıdır. Alınacak tedbirlerde acele edilmemelidir. Fransızca ile eğitim yapılan Galatasaray Üniversitesi gibi ikinci bir üniversitenin açılması şimdilik dondurulmalıdır. Aslında yabancı dil ile eğitime karşıyım. AB Komisyon Başkanı Barraso "Alınan kararın AB- Türkiye ilişkilerine yardımcı olacağına inanmıyorum." demiştir. The Independent "Diplomatik aptallık ve seçim fırsatçılığı" olarak değerlendirmiştir. Eko Moskova radyosu kararın "Düşünce özgürlüğüne karşı olduğunu" beyan ederken; Azerbaycan Yeni Müsavat da "Fransa Türklerle düşman olmayı seçti" yorumunu yapmıştır. Yunan ve Ermeni basını ise sevinç içindedir. Le Monde'a göre Fransa'ya tenkitler çok yoğundur. Le Figaro "Fatura acı verici olabilir" başlığını atarken Fransa medyasında Ermenilere şirin görünmek için ağızlara kelepçe vuruldu yorumları yapılmaktadır. 1911- 1922 arasında 5 milyon Müslüman Türk öldürüldü. Batının nazarında bu öldürülenler insan sayılmaz. Çünkü Batı medeniyetine göre insan hakları ancak beyaz ve Hıristiyan olanlar içindir. Fransa'nın Afrika'daki sömürgelerinde 200 bin asker Alman ve Wichi iktidarına karşı savaştı. İtalya üzerinden Fransa'ya girdi. Alman işgalinden kurtarıcılar arasında yer aldı. Emekli bir Fransız askerinin maaşı 690 Euro, Kamerunlu 204, Senegalli 230, Cezayirli 101, Tunus ve Faslı emekli asker 60 Euro almaktadır. 2007 yılında Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimi var. 2006 yılı Fransa'da Ermeni Etkinlikleri Yılı olarak ilan edilmiştir. Chirac, Ermenistan'ı ziyaret etmiştir. Ermeniler ve onları kullanan Batı "4T" formülünü uygulamaktadırlar. Terör (ASALA ile yerine getirildi) geride Tanıma, Tazminat ve Toprak talebi kalmıştır. Soykırımı tanıyın ısrarı son değil başlangıçtır. Sıra tazminat ve toprak taleplerine gelecektir. Ve Sevr gündeme getirilmek istenmektedir. Lozan'da Ermeni soykırımından hiç bahis olmadı. Soykırım yalanı güçlenen, Türkiye'nin önünü kesmek için Hıristiyan Batı'nın tuzağıdır. Mayıs 2005'te Polonya'yı ziyaret eden Ermenistan Devlet Başkanı Koçaryan konuşmasında hedeflerini şöyle açıklamıştır: İlk safhada soykırım gerçekliğini güçlü bir uluslararası tanıma (oylama) 19 ülkede tanındı. (Türkiye'nin yardım ettiği Lübnan dahil) İkinci safhada bu tanımaları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararı ile tescil. Üçüncü ve son safhada siyasal, bölgesel, toprak, mali, arazi temini için Osmanlının varisi Türkiye'den talep ve Sevr'in 88, 89, 90. maddelerinin gereği Türkiye'den bazı illerin Ermenilere verilmesidir. Ermenistan'ın patriği Karakin'e göre: "Halkım için soykırım gerçekleştirilmiş bir hadisedir. Ve tanınmalıdır. Türkiye bu konuyu inkar ettiği müddetçe bir çözüm bulunmaz. Tartışmaya gerek yok." Türkiye gerçek soykırımın Ermeni çeteleri tarafından yapıldığını belgeleriyle birlikte dünya kamuoyuna anlatmalıdır. Zaten bu konuda çok geciktik...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.