Fransız gazetecinin Cenin'de gördükleri!

A -
A +

Dünya tarihinin belki de en korkunç soykırımını gerçekleştiren İsrail'in bu zulmünü ne unutacak ne unutturacağız. Ta ki "ağaçların ve taşların arkasında bir Yahudi gizli" günü gelene kadar, bu yara kanayacaktır. Asla umutsuz olmayın! ABD süper güç olmaktan çıkıp 2. değil 3. lige düşecektir. İsrail mi? Tarihin derinliklerine gömülecektir. Ömrü olan elbette bunları görecektir. Ama birkaçı hariç 56 İslâm ülkesi ve 70'e varan İslâm topluluğunun tamamı hem emperyalist güçlerin hem de ABD'nin temsilcileri ve hatta ajanlarıdır. 130 milyon Arap Dünyasının 5 milyon 800 bin Yahudi karşısında bu tavrı utanç vericidir. (İstisnalar hariç) Yalnız Arap Dünyası değil, 1 milyar 300 milyon İslam Dünyası da bu soykırımda suçludur. Düşman (Siyonizm) kaleleri içten fethetmiştir. Arap ülke liderlerinin (birkaçı hariç) çoğu Şaron'dan farksızdır. Hatta Şaron'a gizli destek vermektedir. Onların bir tek düşüncesi vardır; gayrimeşru saltanatlarını ve zevklerini devam ettirmek. Şaron'a karşı çıkarlarsa Bush onların saltanatını yıkar. Ama Bush'un da ona destek verenlerin de saltanatı geçicidir. İnsanlık utansın! Şayet dünya kamuoyunun utanma duygusu varsa Filistinlilere yapılanlar karşısında utanmaları gerekir. Birleşmiş Milletler bu konuda Şaron'un ortağı olmuştur. Cenin ve diğer kentlerde yaşananlar son derece iğrençtir. İsrail bunun vebalini bakalım nasıl ödeyecektir. Fransa'da çıkan sol eğilimli L' Humanite gazetesinin muhabiri Pierre Barbancey soykırımı yerinde görmüş, anlattıkları ise tüyler ürperticidir: "Cenin'de 48 saat geçirdim. Filistinli şahitler, İsrail ordusunun, öldürdüğü Filistinlileri kamp meydanında kazılan çukura doldurup üzerine beton akıttığını anlattılar. Gerçekten de henüz yeni olduğu görülen bir beton plaka gördüm. Cenin bu haliyle 1945 yılında müttefiklerin bombardımanıyla harabeye dönen Berlin'i andırıyor. Cenin'de burnumuza ağır ceset kokusu geliyordu. Her yerde salkım saçak çöp bidonları... Üzerinde sürekli vızıldayan sinekler... Korkunç bir görüntü... Üstü başı pislik içinde şaşkın, korkmuş aç çocuklar. Kucaklarında çocuklarıyla ağlayan çaresiz kadınlar... Su yok, süt yok, yiyecek yok... Var olan tek şey ağır ceset kokusu... İnsanın başını ağrıtacak, gözlerini ve vicdanını sızlatacak kadar ağır bir koku ki, hayal edemezsiniz!.." Can kurtarmak yasak Muhabir yazısına şöyle devam ediyor: "Havaşin meydanında bir Filistin evinde kaldım. Kamp merkezindeki evlerin hepsi yerle bir olmuştu. Kampın yüksek kesimlerindeki evler nisbeten az zarar görmüş. Aşağı bölgelere indikçe yıkımın boyutları korkunç bir hal alıyor. Sağlam ev yok. Sanki büyük bir deprem yaşanmış. Ama depremlerden sonra kurtarma çalışmaları görürsünüz. Yardım ekipleri gelir. Cenin'de enkazların yanında kimse yok. Enkazların altında cesetler var. Kurtarılmayı bekleyen insanlar da var. Ama kurtarmaya izin yok. Enkazların başında silahlı askerler bekliyor. Gözlerime inanamadım." Bu zulme, soykırıma uğrayanlar bizim kardeşlerimizdir. Peki bu nasıl kardeşlik? 1.5 milyar Müslüman şöyle dursun istese 130 milyonluk Arap Dünyası İsrail'i ayakları ile (silahsız) ezer. Bu ne gaflet. Müslümanlar arasındaki kardeşlik bağını kimler kopardı? Elbette bunun hesabı ve cezası vardır. Solcu bir Fransız muhabir kadar duygunuz yok mu? En azından caniler ABD ve İsrail'in mallarına ve dolara boykot ile cezalandırılamaz mı?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.